"annen bana" - Translation from Turkish to Arabic

• أخبرتني أمك
• أخبرتني أمّك
• أخبرتني والدتك
• أمكِ أخبرتني
• امك اخبرتني

Annen bana diğer erkeklere karşı... bazı cinsel isteklerin olduğunu söyledi.
...إذاً أخبرتني أمك أنك بدأت تشعر مشاعر جنسية تجاه أولاد آخرين

Annen bana hiçbir siyasetçinin konuşmasını eleştirmememi söyledi.
أخبرتني أمك ألا أنتقد خطبة أي سياسي أبدا

Baksana, Annen bana bir şey dedi de ben de bir seni yoklamak istedim.
اسمعي، كما تعلمين لقد أخبرتني أمك بشيء وكنت أريد أن اتأكد من هذا

Annen bana okuldaki kültürel sunumundan bahsetti. Öğretmenin sana bir ülke verdi mi?
أخبرتني أمّك عن عرضك الثقافيّ بالمدرسة، هل أوكلك المعلّم ببلد بعد؟

Çünkü bütün gerginliğim henüz gitmiş değil ki düşünecek olursak Annen bana hamile olduğunu söylediğinde de aynen böyle hissetmiştim.
لأنك أقلقتني.. والذي، بالمناسبة.. ذلك بالضبط كيف شعرت عندما أخبرتني والدتك

Annen bana SAT'lardan tamamen başarısız olduğunu söyledi, ama her soruyu yanlış yapman için ne kadar zeki olman gerektiğini biliyorum.
أمكِ أخبرتني أنك فشلتي تماماً في أمتحاناتكِ البدائية. ولكن أعرف مدى الذكاء المطلوب لكي تحصلي على كل سؤال خطأ.

Annen bana, eğer uyumlu olmazsan askeri okula gönderileceğini söyledi.
امك اخبرتني انكي اذا لم تطيعي فانك سترسلين الى مدرسة عسكرية

Annen bana olanları anlattı. Ben de elimden geldiğince yardım etmeye geldim.
أخبرتني أمك بما يجري، وقد جئت لتقديم المساعدة إن أمكنني.

Annen bana, onun araba sattığını söylemişti.
لقد أخبرتني أمك أنه كان بائع سيارات

"Annen bana ziyaret sırasında ona bir şey anlattığını söyledi."
أخبرتني أمك أنك تريد إخباري بشيء" "خلال زيارتي

Şimdi, Annen bana hiç kimseye söyleme dedi ama eğer herkesin gerçeği bilmesini istersen, bana uyar.
لقد أخبرتني أمك ألا أخبر أحد بشأننا ... لكن إذا أردتي أن يعلم الجميع الحقيقة

Annen bana Kyla'dan bahsetti.
لقد أخبرتني أمك عن كايلا

Annen bana herşeyi anlattı.
أخبرتني أمك بكل شئ

Annen bana senin bekâr olduğunu söyledi.
أخبرتني أمك بأنك عزباء

Annen bana neler olduğundan bahsetti ve şu an için Storybrook'un senin için güvenli bir yer olamayabileceğini düşündük.
أخبرتني أمّك عمّا يجري و ارتأينا أنّ ستوري بروك'' ليست المكان الأكثر أماناً لك''.

Annen bana, hayatım için ne istediğimi bulmam gerektiğini söylemişti.
أخبرتني أمّك أن عليّ تبيُّن مبتغى حياتي بأسرها.

Dinle dün Annen bana, tavşandan bahsetti.
اسمع أخبرتني والدتك البارحة بشأن الأرنب

Sen yedi yaşındayken Annen bana senden söz etti.
-حينما كنت في السابعة، أخبرتني والدتك بشأنك

Annen bana sabaha gitmiş olmamı söyledi.
أخبرتني والدتك بأن أغادر بحلول الصباح.

Annen bana gittiğinizde yoğun bir şekilde günlük tuttuğunu söyledi.
أمكِ أخبرتني أنكِ لفتره قصيره عملتي في مجله عندما كنتِ في الخارج.

Annen bana Rus balerinden bahsetti.
امك اخبرتني عن راقصة الباليه الروسية