"annesi için" - Translation from Turkish to Arabic

    • لأمه
        
    • لوالدة
        
    • لوالدته
        
    • للأم
        
    • أجل أمه
        
    • أجل والدته
        
    • أمِّها
        
    Ben yavaşça onun hayatını alırken O bir bebeğin annesi için ağladığı gibi senin için ağlıyordu. Open Subtitles لقد طلبت مثل طفل صغير يبكي لأمه عندما أطفئت حياتها ببطئ
    Ben de iki saattir burada içiyorum ve neden biri annesi için üçlü ayarlamaya çalışır diye düşünüyorum. Open Subtitles وأنا كنت أشرب الخمر لمدة ساعتان، أحاول أن أعرف لم قد ينظم أبن ميعاداً لعلاقة ثلاثية لأمه
    Affedersiniz. Bu Gennie'nin annesi için. Geçen ayın faturası. Open Subtitles أنا أسفة, هذه لوالدة جيني فاتورة الشهر الماضي
    Tamam, Joe Turner'ın annesi için pek de iyi bir şey değil ama bu ne anlama geliyor? Open Subtitles حسنا، هذا مؤلم ،(لوالدة (جو تورنر {\pos(192,240)}لكن، ماذا يعني هذا؟
    Yarısını annesi için emanet hesabına aktarırsam kalan yarısının benim olabileceğini söyledi. Open Subtitles لقد عرض عليّ النّصف إن وضعتُ النّصف الآخر في الحساب البنكيّ الذي أنشأه لوالدته.
    Bu doğru değil, en azından annesi için. Annesi endişelenmişti. Open Subtitles غير صحيح ، على الأقل بالنسبة للأم فقد كانت قلقة
    Ne? annesi için. Open Subtitles من أجل أمه يتمنى أن يجد من يحاسب على ذلك
    O gece bütün ada, yavrunun annesi için ağlayarak uluduğunu duyabildi. Open Subtitles يا إلهي! بحلول الليل الجزيرة بأكملها استطاعت أن تسمع الجرو يعوي ويبكي من أجل والدته.
    Şu an, annesi için okulun en popüler kızını yüzüstü bırakmak ihtiyacı olan son şey. Open Subtitles وآخر شيء تحتاجه البنت الشعبية, أمِّها
    - Hayır. Aslında evet. annesi için bir şeyler aldığını söyledi. Open Subtitles في الحقيقة قال انه يشتري شيء لأمه
    Baban, annesi için hazırladığım ilk yemeği hatırlattı da. Open Subtitles ذكرني أباكِ بأول مرة أعددت العشاء لأمه
    O bizim için değil, annesi için. Open Subtitles هذا ليس لنا , بل لأمه
    Lynette'in annesi için gönderilen kutu, bizim eve bırakılmış da. - Yani yanlışlıkla.. Open Subtitles ..وصلتنا لفافة لوالدة (لينيت) بالخطأ
    Ne senin için ne benim için. Ne de Toby'nin annesi için. Open Subtitles لكِ، أو لي، أو لوالدة (توبي).
    Orada çalışarak annesi için yapamadığını başkaları için yapabildi. Open Subtitles العمل هناك سمح له القيام بالنساء ما لم يقدر على فعله لوالدته
    Hediyeyi alınca çok mutlu oldu ve hemen annesi için bunu oymuş. Open Subtitles حسنًا ، لقد كان سعيدًا للغاية ... بإستلامها و نحتَ سريعًا هذا لوالدته
    Eğer CJ hapishanede ölürse .annesi için olan sigorta parasını kız alacak. Open Subtitles إذا (سي جي) مات في السجن، مال التأمين لوالدته يذهب إليها.
    Leonard'ın annesi için bunca zahmete katlanman çok hoş. Open Subtitles حسنا، فمن حلوة جدا من لك أن تذهب إلى كل هذه المشاكل للأم ليونارد.
    Onun annesi için ne kadar ileri gideceğini gördük. Open Subtitles جميعنا رأينا، كم هو مستعد للتضحية من أجل أمه
    Veya Dobie'ye ver ve bunun annesi için olduğunu söyle ona. Open Subtitles او تعطيه الى (دوبي) اخبره انه من أجل والدته
    Vali de annesi için aynı şeyi söylememiş miydi? Open Subtitles أليس ذلك نفس الشيء الذي رئيس البلدية قالَ حول أمِّها...

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more