"annesi ve" - Translation from Turkish to Arabic

    • وأمها
        
    • الأم و
        
    • و والدة
        
    • وأمه
        
    • أمه و
        
    • ووالدته
        
    • مع أمه
        
    • مع أمها
        
    • وأم
        
    • و والدته
        
    • و امها
        
    • و أم
        
    • و أمه
        
    • والدتها و
        
    • أمها و
        
    Annesi ve babası, cesedini ağaca asılı bulmuş. - İçi dışına çıkmış. Open Subtitles أبوها وأمها وجدوها معلقة على شجرة مجاورة للبيت بالخارج
    Priscilla, babası, Annesi ve abisini hatırlıyor... Open Subtitles ان الأب و الأم و الأخ الذين ذكرتهم بريسيلا
    George'nin evi, George'nin Annesi ve George'nin kız kardeşi. Open Subtitles (بيت (جورجي (و والدة (جورجي (وأخت (جورجي
    Ama Annesi ve babasının intikamını almak için öldüğünü söylemiş. Open Subtitles خطاب الاسـتشـهاد ولكنه أهدى الشـهادة الى الانتقام من اليهود بسـبب مقتل أبوه وأمه
    John onlara ulaşmadan, Annesi ve kız kardeşi ile kişisel olarak ilgileneceksin. Open Subtitles أنت ستقتل أمه و أخته قبل ان يصل جون إليهم
    Berta, Annesi ve ben boşanma sürecindeyiz ve çocuk üstesinden gelemediği karmaşık duygular içerisinde. Open Subtitles نمرّ أنا ووالدته بمرحلة طلاق ولم يهضم بعد مشاعر المرحلة
    Annesi ve kardeşiyle yalnız kalmak istiyor. Open Subtitles إنّه يرغب في أن يبقى مع أمه و أخيه على انفراد
    Çünkü Annesi ve üvey babasıyla pek geçinemiyordu. Open Subtitles لأنها لم تكن على وفاق مع أمها وزوج أمها.
    Tüm ailesiyle birlikte. Babası, Annesi ve bir de kardeşiyle birlikte. Open Subtitles مع عائلته كاملة، أب وأم وأخ أصغر
    Annesi ve babasının zehirlendiğini biliyor, ve bunu senin planladığını neredeyse öğrenecekti. Open Subtitles لقد عرف بأن والده و والدته قد تم تسميمهم وبالكاد لم يكتشف بأنك كنت وراء ذلك
    Annesi ve ben gecenin bir yarısı gelen bu telefon için uzun zamandır dua ediyorduk bilmek için. Open Subtitles انا و امها كنا نصلى لمدة طويلة ..... ان تأتينا تلك المكالمة فى منتصف الليل
    Bir insanın vaftiz Annesi ve vaftiz babası olması ne güzel bir şeydir. Open Subtitles مثل كيف هى فكرة جميلة أن يكون لى أب و أم صالحان
    Karımın Annesi ve ben buraya taşınmanın en dogru yol olduğuna karar verdik. Open Subtitles زوجتي وأمها قررا بانه من الافضل ان ننتقل الى هنا
    Eğer daha iyi bir koca, daha iyi bir baba olsaydım Annesi ve kız kardeşi hâlâ hayatta olabilirdi. Open Subtitles لقد كان ينبغى أن أصبح زوجٌ أفضل , أبٌ أفضل حينها كانت ستظل أختها وأمها عَلى قيد الحياة
    Kate, Annesi ve o küçük kaltakların cehenneme kadar yolu var. Open Subtitles لذا فلتذهب (كيت) وأمها وهؤلاء العاهرات الصغيرات إلى الجحيم ولن اهتم
    Annesi ve çocuk ölünce sen de ilk aşkınla hayal ettiğin gibi yaşayasın diye mi? Open Subtitles .. هل لو ماتت الأم و الطفل ستتمكن من تحقيق حلمك بالعيش مع حبك الأول
    Ralph'ın Annesi ve ben evlenmiştik. Open Subtitles "(إذاً, تزوجت أنا و والدة (رالف"
    Ama o, Annesi ve kız kardeşi, öyle yoksullar ki odalarını bile zor ısıtıyorlar. Open Subtitles لكنه وأمه وأخته، عيشتهم عيشة فقيرة، بالكاد يمكنهم تحمّل تدفئة غرفهم.
    Geçen Perşembe oğlumu ziyaret eden oldu mu? - Annesi ve benim dışımda? Open Subtitles هل أتى أحدُ للزيارة ليلة يوم الثلاثاء غير أمه و أنا؟
    Annesi ve babası trajik bir şekilde ölünce Noel ona elveda şarkısını söylemişti. Open Subtitles حيث والده ووالدته ماتا بشكل مأساوي والذي بدا هذا الكريسماس لا يحمل نفس المعاني بعد بالنسبة له.
    Annesi ve babasıyla oldukça mutlu bir hayat sürermiş tabii, büyücünün cadaloz bir de kızkardeşi varmış. Open Subtitles وكان يعيش حياة سعيدة جداً مع أمه وأبيه. وأخته الصغيرة حادّة الطباع, لولابيل.
    Saylon Annesi ve insan babası ile birlikte. Open Subtitles مع أمها السيلونز ووالدها البشري
    7 nedime ki hepsi erkek, Sonny'nin Annesi ve 70 konuk konukların hepsi de eşcinsel topluluğundan. Open Subtitles "سبعة أشابنة كلهم من الذكور وأم "سونى ...... وسبعون ضيفا آخرون كلهم أعضاء فى جماعة الشواذ كانوا حاضرين...
    Yani... onun Annesi ve ben, biz sadece... Open Subtitles ...كما ترى أنا و والدته ...لم نكن
    Annesi ve babası hala onu arıyorlar. Open Subtitles ابوها و امها ما زلال يبحثان
    Hatta onu seven bir kız arkadaşı, bir Annesi ve babası da olabilir. Open Subtitles ومن الأرج بأن لديه صديقة و أم و أب يحبونه
    Annesi ve ben, iyi hissetmesi için elimizden geleni yapıyoruz, ama o sürekli içine kapanıyor. Open Subtitles أنا و أمه حاولنا أن نشعره بأنه فى المنزل و لكنه يبقى منعزلاً طوال الوقت
    Bu leoparı Afrika'daki 2000 yıllık bir... ... Baobab ağacında bulduk. Annesi ve büyükannesi de... ...aynı ağaçtaydı. TED وجدنا هذا الفهد على شجرة باوباب عمرها 200 سنة في إفريقيا, و في نفس الشجرة التي وجدنا عليها والدتها و جدتها.
    Annesi ve üvey babası, kızı aç bırakıp öldürene kadar dövdüğünde hiçbir şey yapmamış. Open Subtitles جلس و لم يفعل شيئاً, بينما أمها و زوجها جوعوها و ضربوها حتى ماتت.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more