En son, sizi Antartika'ya götürmek istiyorum. | TED | وأخيرا، أريد أخذكم إلى القارة القطبية الجنوبية. |
İşte bu Antartika'daki Ross Buz Tabakasına inen biziz. | TED | هذا نحن لحظة الهبوط على الجرف الجليدي روس في القارة القطبية الجنوبية. |
Antartika'ya ilk kez 10 yıl önce gittiğimde ilk kez buzdağlarını görmüştüm. | TED | ذهبت أولا إلى القارة القطبية الجنوبية قبل 10 سنوات، حيث رأيت أول كتل جليدية متحركة. |
Bunlar Antartika üzerindeki çoğu modern hava sondaj radarından toplanılan uçuş hattı grafikleri. | TED | هذه هي خطوط طيران الرحلات من آخر المقاطع الملتقطة بالرادار الصوتي الهوائي من فوق القطب الجنوبي. |
Bunları birleştirdiğinizdeyse şöyle bir görüntü elde ediyorsunuz, eğer üzerinde hiç buz olmasaydı Antartika kıtası böyle gözükecekti. | TED | وعندما تجمعونها معاً تحصلون على صورة كهذه، للشكل الذي ستكون عليه قارة القطب الجنوبي دون كل ذلك الجليد في الأعلى. |
Anladığım kadarıyla bu üsde Antartika'da bulduğumuz gibi bir tane Koltuk silahı platformu bulunuyor. | Open Subtitles | القاعدة مزودة بمنصة الأسلحة التى يطلقها المقعد الخاص مثل ذلك الذى وجدناه فى القطب الجنوبى |
Orada ne olduğunu kimse bilmiyordu. O zamanlar hiçbir yanı haritalandırılmamıştı. Ay'ın yüzeyi hakkında Antartika'nın kalbinden daha çok bilgiye sahiptik. | TED | لا أحد يعلم ماذا كان هناك. لقد كان مجهولًا تمامًا في ذلك الوقت. عرفنا الكثير عن سطح القمر أكثر مما عرفنا عن قلب القارة المتجمدة الجنوبية. |
Antartika'daki Mark İki jeneratörü ve Koltuk testlerimiz umut vaadediyor. | Open Subtitles | اختباراتنا على مولدات مارك2 والمقعد في القارة الجنوبية تبشر بالخير |
Antartika'ya kadar dünyayı kaplarlar. | TED | وهم يغطون الأرض، باستثناء القارة القطبية الجنوبية. |
Aynı makalelere dönüp dururdum, buzullar, Antartika ve Grönland hakkındaki yazıları tekrar tekrar okurdum. | TED | كنت أعود إلى نفس المقالات، أقرأهم مجدداً ومجدداً، عن الأنهار الجليدية، القارة القطبية الجنوبية وجرينلاند. |
1991'in sonunda, 1912'nin başında Güney Kutbuna, Antartika'nın kalbine ilk gitme yarışı vardı. | TED | في أواخر 1911 وبدايات 1912 كان هناك سباق للوصول أولاً إلى القطب الجنوبي: قلب القارة القطبية الجنوبية. |
Göreceğiniz gibi Antartika üzerinde de bir bayrak var. | TED | كما سترون أن هناك إشارة على القارة القطبية الجنوبية |
Antartika'dan gelen bir fırtınadır. | Open Subtitles | عاصفة شتوية تخرج من القارة القطبية الجنوبية |
Antartika, Dallas'tan çok uzak bir yer, Ajan Scully. | Open Subtitles | القارة القطبية الجنوبية بعيدة جدا عن دالاس |
Hiç kimse Antartika'nın sahilinden Güney Kutbu'na ve sonra tekrar geriye yürümedi. | TED | لم يستطع أحد أبدًا أن يمضي من الساحل البعيد للقارة المتجمدة الجنوبية إلى القطب الجنوبي ويعود. |
Kiwi'ler ve Antartika'nın yakınında kapana kısılmış bu şahinler öyledir. | TED | الكيوي ، وأيضاً هذه الصقور محاصرين قرب القطب الجنوبي. |
Eğer başka bir geçit olsaydı ve onun kullanımı enerji sıçramasına neden olsaydı, sismik bir sallantı olması gerekirdi, geçit Antartika'da bulunduğu zamanki gibi. | Open Subtitles | إذا كان هناك بوابة أخرى وتستعمل تدفقات الطاقة قد تكون هناك هزة أرضية مثل البوابة التي وجدناها في القطب الجنوبي |
Dr. Jackson, 2000 yıl önce Giza'daki Yıldız Geçidi gömülünce Goa'uld'un Antartika kapısını açtığını varsaymıştı. | Open Subtitles | الدكتور جاكسون فسر أن البوابة في الجيزة عندما دفنت قبل ألفين سنة الجواؤلد فتحوا بوابة القطب الجنوبي |
Antartika'daki koltuk lanet şeylerden binlercesini kontrol ediyordu. | Open Subtitles | لقد كان المقعد الموجود فى القطب الجنوبى يتحكم فى الآلاف منها |