"antibiyotikler" - Translation from Turkish to Arabic

    • المضادات الحيوية
        
    • المضادّات الحيويّة
        
    • المضاد الحيوي
        
    • المضادات الحيويه
        
    • مضادات حيوية
        
    • والمضادات الحيوية
        
    • لكن المضادات
        
    • الحيوية غير
        
    Bizim yapamayacağımız kadar karmaşık ama doğal kaynağından elde edebiliriz. Ediyoruz da çünkü en güçlü antibiyotikler arasında yer alıyor. TED إنه أمر معقد للغاية، ولكن نستطيع الحصول عليه من مصدره الطبيعي، ونحن نفعل ذلك، لأنه أحد أقوى المضادات الحيوية لدينا.
    antibiyotikler işe yarıyor, ama birkaç saat daha burada tutacağız. Open Subtitles المضادات الحيوية تعمل جيدأً، ولكن علينا إبقاؤه بضع ساعات أخر.
    Bronkoskopisi normaldi. Enfeksiyon da değil. Geniş spektrumlu antibiyotikler henüz etki etmedi. Open Subtitles و ليس عدوى أيضاً لأن المضادات الحيوية واسعة المجال لم تأتى بفائده
    Kan basıncı düşüyor. antibiyotikler işe yaramıyor yani. Open Subtitles ضغط الدّم في انهيار مما يعني أنّ المضادّات الحيويّة لا تعمل
    Haklıysam, verdiğin antibiyotikler böbreklere ve karaciğerine zarar vererek virüsle savaşmasını engelleyecektir. Open Subtitles إن كنت محقاً فإن المضاد الحيوي الذي وصفت يمكن أن يعزل كليتيه و كبده و يعوق قدرته على محاربة الفيروس
    Bu sırada, bazı antibiyotikler ve ağrı kesiciler yazabilirim. Open Subtitles في الوقت الحالي, يمكنني أن اصف لك بعض المضادات الحيويه و مسكنات الآلام
    İneklere verilen antibiyotikler ve hormonlar hakkında makale okudum da. Open Subtitles قرأت تلك المقالة عن المضادات الحيوية والهرمونات التي يعطونها للأبقار
    İntravenöz antibiyotikler başlandı ve bir kaç gün içinde düzeldi. TED تم وضعه على المضادات الحيوية عن طريق الوريد بعد بضع ايام تماثل للشفاء.
    Bu branş, bize antibiyotikler, aşılar veren ve vücudumuzun fizyolojik ayrıntılarını daha iyi gözlemlememizi sağlayan moleküler biyolojiden geliyor. TED وهو متفرع عن علم الأحياء الجزيئي الذي قدم لنا المضادات الحيوية والأمصال وطرق أفضل لمراقبة الاختلافات الوظائفية للجسم البشري.
    Bir kez artmış antibiyotik direnci ortaya çıktığında artık antibiyotikler zararlı suşlara etkisiz hale gelir. TED و عندما تزيد تلك المقاومة, ستكون المضادات الحيوية غير قادرة على إبعاد السلالات الضارة.
    1940'larda kimyasal antibiyotikler çıktığında her şey tamamen değişti. TED حتى المضادات الحيوية الكيميائية عندما ظهرت في أربعينيات القرن الماضي، فقد غيرت اللعبة تمامًا.
    antibiyotikler gerçekten fajlardan çok daha farklı çalışır. TED المضادات الحيوية تعمل فعلًا بطريقة مختلفة جدًا من العاثيات.
    Dikkatinizi çekmek istediğim konulardan biri de antibiyotikler. TED أحد أكبر منصَّاتي الآن هي المضادات الحيوية
    Ve bildiğiniz gibi antibiyotikler kesinlikle gereğinden fazla reçeteleniyor. ama bu gıda tedariği ilgili bir sorundur. TED و تعلمون , بالتأكيد المضادات الحيوية قد أسرف في صرفها ولكنها مشكلة في تموين الغذاء
    Daha da kötüsü, hastalıkla savaşmak için kullanılan antibiyotikler balıklar tarafından tamamen alınmadığı için çevreye geri salınıyorlar. TED بل والأسوأ، بما أن المضادات الحيوية التي تستخدم لمكافحة الأمراض لا تُمتص بشكل كامل، فإنها تُطرح مرة أخرى في البيئة.
    Amaç, bunların bakterilere karşı geniş spektrumlu antibiyotikler olarak kullanılmaları. TED نأمل على ان نستخدمه كطيف واسع من المضادات الحيوية ليكون مضاد لكل انواع البكتيريا
    Yani bu antibiyotikler iyi çalıştı -- gerçekten iyi, aslında. TED لذا عملت هذه المضادات الحيوية بشكل جيد، جيد جداً، في الواقع
    Bunlar şu an için tıpta kullanılan en önemli, hayat kurtarıcı antibiyotikler. TED ولا تزال حتى الآن من أهم المضادات الحيوية المستعملة طبيًا للحفاظ على الحياة.
    antibiyotikler işe yaramadı, steroidler de işe yaramadı. Open Subtitles المضادّات الحيويّة لم تعمل ومن ثم الستيرويدات
    Geniş spektrumlu antibiyotikler vermemiz lâzım ama deliryumdan komaya geçiş yaptı. Open Subtitles لقد بدأنا بإعطاءه المضاد الحيوي ضد جميع أنواع البكتيريا لكنه انتقل من حالة الهذيان إلى الغيبوبة
    Bana verdiğin antibiyotikler savaşlarını kaybediyor gibi. Open Subtitles يبدو ان المضادات الحيويه التي اعطيتني تفشل
    Yeni hastalık türlerine adapte olabilecek kendi kendine gelişen antibiyotikler yaratıyorlar. Open Subtitles لقد اخترعوا مضادات حيوية تطّور نفسها هذا وافق المراحل الجديدة للأمراض
    İyodu tiroidini korumak için veriyoruz. antibiyotikler de enfeksiyonla mücadele edecek. Open Subtitles اليود سيحمي غدتك الدرقية والمضادات الحيوية ستعالج العدوى
    antibiyotikler bunun çaresine bakacaklar, değil mi? Open Subtitles لكن المضادات ستعالج هذا، صحيح؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more