"apartmanında" - Translation from Turkish to Arabic

    • شقتها
        
    • بناية
        
    • في شقة
        
    • في شقتك
        
    • بنايتك
        
    • بشقتها
        
    • بنايتها
        
    • بشقته
        
    Belki onu kendi apartmanında öldürdü, ve sonra bir şekilde cesedi eve geri taşıdı. Open Subtitles ربما قام بقتلها في شقته، وبطريقة ما أعاد جثتها إلى شقتها
    Lucy Cox, 32 yaşında. Dorchester'daki apartmanında ölü bulundu. Open Subtitles " لوسي كوكس " 32 سنة , وجدت ميتة في شقتها في " لورشيستر "
    Asistanımın apartmanında oturan biri. Open Subtitles الشاب الذي يقطن في بناية سكرتيرتي بيتي انه لطيف..
    Campbell apartmanında birlikte olduğumuz o gece hakkında bir şey yazdın mı? Open Subtitles هل كتبت عن تلك الليلة التي كنا فيها معا في شقة كامبل
    Magnascopics yarın. 7:30da bir araba apartmanında olacak. Open Subtitles غدا ماجناسكوبيس السيارة ستكون في شقتك في 7:
    apartmanında çok güzel bir ressam oturuyor ama ona çıkma teklif etmedin. Open Subtitles رسامة جميلة تعيش في بنايتك وأنت لم تدعها للخروج مطلقاً لماذا ؟
    Claire'in telefonundaki Arabul uygulaması cinayet zamanı Kyle'ı onun apartmanında gösteriyormuş. Open Subtitles برنامج "إبحث عنه" بهاتف (كلير)، يدلل أنّ (كايل) كان بشقتها وقت الجريمة.
    Columbus Circle'daki apartmanında sıkıştı kaldı. Open Subtitles في بنايتها بالقرب من هنا فيميدان"كولومبس"
    Tamam, iki hafta sonra apartmanında ölü bulunan bir fotoğrafçı için onu terk etti. Open Subtitles حسناً ، لقد تركته لمصوٍّر ما الذي وُجد مقتولاً بالرصاص . بشقته بعد أسبوعين
    Parmak izlerin ve DNA'n da apartmanında var. Bu odayı sen ayırdın. Open Subtitles بصماتك و حمضك النووي موجودون في شقتها
    Bu kol saatini, kadının apartmanında bulduk. Open Subtitles وجدنا ساعة يده فى شقتها
    Ee,pazar günü,apartmanında. Open Subtitles في شقتها في الأحد الماضي
    Öldüğü gün apartmanında kiminle kavga ettiğini öğrendim. Open Subtitles إذن، لقد اكتشفتُ مع من كانت (ماندي) تتجادل في شقتها باليوم الذي ماتت فيه.
    Yakuzaların apartmanında buluşalım. Open Subtitles حسناً, تعال الى بناية الياكوزا
    Friedman'ın bir apartmanında, sanırım Olimpik'te. Open Subtitles في a بناية Friedman يَمتلكُ، الأوليمبيون، أعتقد :
    apartmanında yöneticiye ihtiyacı var. Open Subtitles تملك بناية ذات شقق وهي بحاجة إلى مديرة
    Eğer bir itfaiyeci veya bankacı olsaydı güzel apartmanında otururken onu kurtarmanın yolunu bulurlardı. Open Subtitles إذا كان مكافح حرائق , أو مصرفياً في شقة مترفة لكانوا وجدوا طريقة لإنقاذه
    Önceden onunla babamın Monako'daki apartmanında tanışmıştım. Open Subtitles لكنني التقيت بها سابقاً , مرة في شقة ابي في موناكو
    Lily orada kamp yapmak istemeyecekti, ve benim ertesi gün senin apartmanında şekerleme yapmam gerekmeyecekti. Open Subtitles ولما أرادت ليلي التَخْييم هناك ولما إحْتَجْتُ إلى الغفوة في شقتك في اليوم التالي
    Gerçekten modellik kariyerin olsaydı senin apartmanında oturmaz menajerin ile konuşuyor olurdum. Open Subtitles إن كان لديك حقاً مهنة في العرض، كنت سأكلم وكالتك، لا أجلس في شقتك.
    Ne yapmadın ki? İş buldun, apartmanında ev buldun. Open Subtitles بل فعلت كل شيء، أعطيتني وظيفة ومسكن في بنايتك
    Ne yapmadın ki? İş buldun, apartmanında ev buldun. Open Subtitles بل فعلت كل شيء، أعطيتني وظيفة ومسكن في بنايتك
    Ama onun apartmanında hiç de Noel babaya yakışmayan davranışlarınız olmuş. Open Subtitles -لكنّك تداخلت معه بسلوك غير أخلاقيّ بشقته .

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more