Görgü tanığı dedi ki bir barı dağıtmış ve genç bir çifti arıyormuş. | Open Subtitles | قال شاهد العيان أن الهندي أطلق النار بحانة وأنه كان يبحث عن زوجين |
Ona karşı ayaklanma çıkaran kayıp koyununu arıyormuş. | Open Subtitles | كان يبحث عن اغنامه الضائعة التي تدافعت فوقه |
Aslına bakarsan, onları zehirlemiş, şimdi de yerlerine birilerini arıyormuş. İnsanları. | Open Subtitles | لا,لقد سمهم وهو الأن يبحث عن بدائل بشريين |
Çocuk bir gün karşısına çıkıvermiş. O da çalışma ortağı arıyormuş zaten. | Open Subtitles | لقد أتى ظهر في أحد الأيّام وهي كانت تبحث عن شريك للدّراسة |
Hukuk firmanız detektif arıyormuş. | Open Subtitles | أفهم شركة محاماتك تبحث عن مخبر مشهد جريمة |
Otel arıyormuş gibi yaparsa bizi yanlış ize yönlendireceğini biliyordu. | Open Subtitles | لقد عرف انه يمكن ان يدعي انه يبحث عن فندق ويبعدنا عن اثره لا, لا, لا. |
Hemen işe başlayabilecek birisini arıyormuş. | Open Subtitles | إنه يبحث عن شخص ما. يمكنكِ أن تبدأي العمل فورا. |
Yaratığıda bunun peşindeymiş demek büyüsünün kaynağını arıyormuş. | Open Subtitles | لابدّ أن هذا ما يفعله الوحش، يبحث عن مصدر قواها |
Evet, haklısın. Birisi bir şey arıyormuş. | Open Subtitles | ،حسنًا، أنت مُحق أحدهم كان يبحث عن شيءٍ ما |
Biri ölen denizcinin içinde bir şey arıyormuş. | Open Subtitles | أحدهم كان يبحث عن شيء ما داخل جندينا الميت. |
Bu kazadan ötürü Yazı mı Tura mı yarışması parayı atacak yeni bir uzman arıyormuş. | Open Subtitles | ومن تلك الحادثة ، البرنامج يبحث عن خبيرة جديدة بتداول العملات |
Hey, millet, Siegfried, 432 nolu odada yeni Roy'unu arıyormuş. | Open Subtitles | مهلا ، رفاق ، سيغفريد يبحث عن روي جديدة في الغرفة 432. |
Hafızayı kontrol eden gen dizilimini yeniden düzenlemeye yarayan bir tedavi arıyormuş. | Open Subtitles | حتمًا كان يبحث عن علاج.. محاولاً إعادة سلسلة الجين العنقودي المسيطر على الذاكرة.. |
Evet,bu sürekli söylediği saklambaç şarkı... bana sanki bir çocuğu arıyormuş gibi geldi | Open Subtitles | أغنية الاستغماية هذه التى تستمر فى ترديدها تجعلنى افكر فى انها تبحث عن طفل |
Teğmen Stanton'un raporuna göre Terrianlı, kaçırılmış ebeveynlerinden birini arıyormuş. | Open Subtitles | طبقاً لتقريرِ الملازم أوّلِ ستانتن التيرانا كانت تبحث عن والدها الذي هو واحد من المختطفين |
Görünüşe göre Dedikoducu Kız Dan'in seni aldattığına dair kanıt arıyormuş. | Open Subtitles | من الواضح ان الفتاة الثرثارة تبحث عن دليل لتثبت ان دان يخونك |
Polis büyük bir seri katili arıyormuş. | Open Subtitles | أجل، سمعتُ بهذا عبر المذياع، الشرطة تبحث عن سفّاح ما |
İki erkek, kadınların giyinip soyunduğu alanda ne arıyormuş? | Open Subtitles | إذاً ماذا كان يفعل الرجلان في غرفة ثياب النساء ؟ |
Bakalım Cal Tate'in katili ne arıyormuş. | Open Subtitles | لنرى ما الذي كان قاتل كال تيت يبحث عنه |
Sara onu arıyormuş. Önce Merlyn'in onu bulduğunu düşünüyoruz. | Open Subtitles | (سارّة) جائت هنا باحثةً عنه، نعتقد أنّه وجدها أوّلًا. |
O zaman evde ne halt arıyormuş? | Open Subtitles | ما الذي كان يفعله إذاً بحق السماء في بيتها؟ |
Yiyecek bir şeyler arıyormuş. Hemen küplere binmenin bir anlamı yok. | Open Subtitles | إنها تبحث عن الطعام فقط، دعونا نبتعد عن الجنون. |
Ordusu Chulak'a sanki bir şey arıyormuş gibi saldırdı. | Open Subtitles | لقد إجتاح جيشه شولاك كما لو كانوا يبحثون عن شئ ما |
Her neyse, James'i bir konuda bilgi almak için arıyormuş ama anladığım kadarıyla James ona hiçbir şey vermemiş. | Open Subtitles | إنه يتصل بجايمس حول معلومات معينة، وعلى حد علمي، فإن جايمس لم يخبره شيئاً بعد. |