"arızalı" - Translation from Turkish to Arabic

    • معطل
        
    • معطلة
        
    • معطّل
        
    • خلل
        
    • عطل
        
    • معطوب
        
    • معيبة
        
    • عقدك
        
    • تعطّل
        
    • المعيوبة
        
    • برمجيًّا
        
    • معيب
        
    • معطوبة
        
    Kitaplar, uzun düz bir sıra hâlinde indiriliyor ancak sıraları bozuk hâlde, üstelik otomatik sıralama sistemi de arızalı. TED أنزلت الكتب في صورة خط واحد طويل مستقيم، ولكنها جميعها غير مرتبة، ونظام الفرز الآلي معطل.
    Doğayı kullanmak zorundasın, dostum çünkü tuvalet arızalı. Open Subtitles يتوجب عليك استخدام الغابة يا صديقي لأن الحمام معطل
    arızalı ekipmanla ilgili şikayetlerini bakım bölümüne iletmeni tavsiye ederim, savcı bey. Open Subtitles إذا كان لديك مشاكل مع معدات معطلة أقترح أن تكلم الصيانة
    Sıçrama yeteneğimizin arızalı olduğunu açıkladın mı? Open Subtitles و هل شرحت لهم أن قدرات القفز لدينا معطلة
    Bu şey ne yazık ki arızalı. Open Subtitles آه،نعم,لا،هذا الشئ معطّل إلى أبعد حد أترين؟
    Yüzünü televizyonda falan görmüş olabilir dedim ama hâlâ arızalı olabilir diye düşünüyorum. Open Subtitles اخبرته بأنه يجب انه قد رأى وجهها على التلفاز او ما شابه لكنى اظن انه مايزال به خلل
    Üzgünüm efendim. Set arızalı veya alıcı yerinde yok. Open Subtitles آسف يا سيدى ، يوجد عطل فى الجهاز أو أن المتلقى خارج المكان
    Sakin ol. arızalı olduğunu söylemiyorum. Open Subtitles استرخ انا لا اقول انك معطوب
    Insanın insana insanlık dışı kanıtlıyor. Bu insanlığın doğası arızalı. Open Subtitles وحشية البشر لبعضهم تثبت ان طبيعة البشر معيبة
    Duş kabinine "arızalı" diye yazan printer'la aynı. Open Subtitles نفس التي طبعت بها أوراق حمام معطل على الأبواب
    Elektrik şirketinin suratına telefonu kapadım, ve arızalı bir hat haline dönüştü, bu yüzden yarın sabah ilk iş tamir edecekler. Open Subtitles و تبين ان المشكلة بخط معطل لذا سيصلحون الامر غدا صباحا
    Şehirdeki tüm telefon şebekeleri hâlâ arızalı. Open Subtitles كل الخدمات الخلويّة في المدينة ما زالت معطلة
    Kazan dairesindeki pencereden çıkın. Oranın güvenlik kameraları arızalı. Open Subtitles اخرجا عبر نافذة غرفة التدفئة كاميرات المراقبة معطلة هناك
    Etmezse, diğer arızalı sentetikler gibi yok edilecek. Open Subtitles وبخلاف ذلك، سيتم إتلافها كأي آلي معطّل
    arızalı olduğunun kesin bir kanıtı var mı? Open Subtitles هل هناك دليل فعلي على وجود خلل ؟
    Ama onu geri getirdik. Pilotumuz uçağın arızalı olduğunu söyledi. Open Subtitles لكننا أعدناة,طيارنا أخبرة بأن هناك عطل في الطائرة
    "arızalı doğalgaz hattı Young Çiftliği'nde trajik bir patlamaya yol açtı." Open Subtitles "خطّ غاز معطوب يؤول لإنفجار مأساويّ في مزرعة (يانج)"
    Görünüşe göre arızalı bir topum var. Open Subtitles يبدو بانه لدي كرة معيبة
    Tüm sistem arızalı durumda. Open Subtitles لقد تعطّل النظام بأكمله.
    Korumalar, bu arızalı klonları çöp yakmak fırınına götürün. Open Subtitles أيها الحراس، خذوا هذه النسخة المعيوبة إلى المحرقة
    Çünkü bitiş çizgisini bir kez geçerse oyun sıfırlanır ve Vanellope artık arızalı olmaktan çıkar! Open Subtitles سيُعاد تشغيل اللعبة ولن تغدو خطأً برمجيًّا حينذاك
    arızalı vanadan gaz sızması nedeniyle yolcular boşaltıldı. Open Subtitles "وتم إخلاء القطار من الركّاب نتيجة تسرّب غازيّ من منفسٍ معيب"
    Arama alanını genişletiyoruz şimdi. ama o ekibi arızalı bir helikoptere koyan da ben değilim komutan. Open Subtitles نحن نحدّث منطقة البحث الآن، لكنني لست الشخص الذي يملك مروحية معطوبة أيّها القائد.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more