| - Tarzım değil. - Sorun şu ki, araçta, laboratuarda kullandığın eldivenden bulduk. | Open Subtitles | فتلك ليست طرازي المفضل - الأمر هو أننا عثرنا على قفازات بالسيارة - |
| Hayır, herhangi bir araçta, hava yastığı patlamasına maruz kaldığını gösteriyor. | Open Subtitles | تقول أنه كان بالسيارة .عندما أنتفخ كيس الهواء |
| Şoförüm yaptı ama bize çarpan kişi araçta benimde olduğumu anlarsa bana dava açar. | Open Subtitles | لو اكتشف السائق الذي صدمنا أنني كنت بالسيارة فسيقاضيني |
| Bütün ekipler, araçta üçüncü bir düşman var! | Open Subtitles | كل الفرق, هناك عدو ثالث بالشاحنة |
| Hayır! araçta bekleyin. | Open Subtitles | كلا ، إبقى بالشاحنة |
| Silahlar araçta. | Open Subtitles | -لقد أودعت الأسلحة بالسيّارة |
| Maria için gelişiyoruz, kendisi, ailesiyle birlikte yaşadıkları araçta dedesi öldükten sonra şiiri iyileşmek için kullanıyor. | TED | ننشّئ ماريا، التي تستخدم الشعر للتعافي بعدما توفي جدها في الشاحنة التي تعيش فيها مع بقية عائلتها. |
| Yoksa kaza sırasında araçta, birlikte olmaman gereken biriyle miydin? | Open Subtitles | هل كنت في السيارة مع شخص ما لم يكن ينبغي؟ |
| Sana araçta bekle dediğimde, siktiğim aracında bekle! | Open Subtitles | حين قلت لك أن تبقى بالسيارة اللعينة يجب أن تبقى بالسيارة اللعينة |
| araçta yaralı bir çocuk olduğuna dair ihbar aldık. Doğru mudur? | Open Subtitles | وصلنا أنّه يوجد فتىً مصاب بالسيارة أذلك صحيح ؟ |
| araçta bir bölme olmasını istiyorum. Çok iyi gizlenmiş. | Open Subtitles | أريد أن يكون هنالك مقصورة خلفية بالسيارة ، ومغطاة جيداً |
| araçta uzaklık tahmini için bir radar bulunuyor. | TED | ثمة رادار بالسيارة لتقدير المسافات |
| Henüz.. İhtiyacımız olan her şey araçta. | Open Subtitles | كل ما نريد موجود بالسيارة, لنذهب فحسب |
| - Lütfen araçta kalın. | Open Subtitles | من فضلكَ ابق بالسيارة. أنا آسف. |
| İçerideler ama Andie, Rakun ile beraber diğer araçta. | Open Subtitles | مازلوا بالداخل. لكن (أندي) ماتزال بالشاحنة الأخرى برفقة "راكون". |
| Tate, araçta işe yarar bir şeyler olabilir. | Open Subtitles | (تيت)، لديّ شيئ بالشاحنة قد يفيدنا. |
| araçta kaldı. | Open Subtitles | بالشاحنة. |
| - Peki. Silahlar araçta. | Open Subtitles | -لقد أودعت الأسلحة بالسيّارة . |
| Acostanın güneye giden araçta olduğunu nerden biliyoruz ki ? | Open Subtitles | كيف تعرف بأن أكوستا في الشاحنة الجنوبية؟ |
| Şöfürünüzün dediğine göre o araçta olan tek kişi sizmişsiniz. | Open Subtitles | سائقكم قال لنا أنك أنت الوحيد الذي كان في السيارة |