Şimdi yapay zekâ araştırmalarına dönelim, işin teknoloji kısmı biraz daha ağır basıyor. | TED | وفي الوقت الراهن، أبحاث الذكاء الاصطناعي مائلة قليلاً نحو الجانب التقنيّ. |
Ülkemizde enerji araştırmalarına daha fazla yatırım yapmamamız neredeyse canice. | TED | أظنها تقريبا جريمة أننا لا نستثمر أكثر مما نستثمره حاليا في أبحاث الطاقة لهذا البلد. |
Bugün hakkında konuşmak istediğim konu babamın durumundaki diğer insanlara nasıl yardım edebiliriz, çünkü kanser araştırmalarına yatırım sağlamak konusundaki düşüncelerimizi değiştirmek zorundayız. | TED | و الذي أريد مناقشته اليوم هو كيفية مساعدة أشخاص كوالدي, لأنه من المهم تغيير طريقة تفكيرنا فيما يتعلق جمع الأموال لتمويل أبحاث السرطان. |
I wO albümü satmak istiyordum. Gelirini kanser araştırmalarına bağışlamak için. | Open Subtitles | لقد أردت أن نبيع هذا التسجيل حتى نجمع مالاً لأبحاث السرطان |
Sonra da kanser araştırmalarına bağışlamak için de bir sürü para isterdin. | Open Subtitles | ثم ربما ترغب بالكثير من المال بحيث يمكن التبرع به لأبحاث السرطان |
Yardımlarınız doğrudan kanser araştırmalarına gidecek ve ödülünüz muhteşem bir yeni araba olacak. | Open Subtitles | مساهمتك ستذهب مباشرة الى مركز بحوث السرطان والجائزة هي سيارة رائعة جديدة |
Sağlık araştırmalarına erişim için internete açık. | Open Subtitles | أنه مفتوح على شبكة الإنترنت للحصول على البحوث الطبية |
araştırmalarına el konuldu. | Open Subtitles | تم مصادرة أبحاثه |
Magwar-san'ın araştırmalarına katılmak için ünlü isimlere ihtiyacımız vardı. | Open Subtitles | إحتجنا أسماء ذا صيت للمشاركة في أبحاث السيد مقواير |
Sen de, şirketin virüs araştırmalarına son vereceğine dair, bana söz vermiştin. | Open Subtitles | و أنت وعدتني ان أبحاث هذا الفيروس ستتوقف |
Durumu incelediğimde, Blackriver şirketinin Prometheus'un kontrolünü ele geçirmek için Charles'ın araştırmalarına ihtiyacı olduğu sonucuna varıyorum. | Open Subtitles | تحليلى للموقف يؤدى إلى إقتناعى أن النهر الأسود هى الجهة التى تحاول الحصول على أبحاث تشارلز |
Her ne zaman babanın araştırmalarına gömülüyorsun bir tavşan deliğinde kayboluyorsun. | Open Subtitles | كل مرة تغوص في أبحاث والدك فتختفي في أماكن مظلمة |
Evet, pozitif psikiyatri araştırmalarına göre hem istediğimiz şeylere hem de niye istediğimize dikkat etmeliyiz. | Open Subtitles | أجل أبحاث علم النفس الإيجابي تقترح أنه علينا ليس الحذر من رغباتنا لكن لماذا نرغب بها |
Kök hücre araştırmalarına son verilmesi yönünde mi oy kullanacaklar? | Open Subtitles | هل سيصوتون لإيقاف دعم أبحاث الخلايا الجذعية؟ |
Çünkü elde edilecek geliri göğüs kanseri araştırmalarına bağışlayacağız. | Open Subtitles | لأن كل المكاسب سيتم توجيهها لأبحاث سرطان الثدى |
Pekâlâ devletinizin araştırmalarına göre geçen sene Amerika'ya 660 ton kokain sokulmuş. | Open Subtitles | حسـناً.. بحوث حكومتك تقول.. أنْ 660 طن من الكوكايين أستهلكت في الولايات المتحدة العام الماضي |
Kök hücre araştırmalarına daima karşı çıkan olur. | Open Subtitles | التهديد الخطير هو بحوث الخلا يا الجزعية |
Rejim silah araştırmalarına çok para harcadı. | Open Subtitles | أنفق النظام الكثير على البحوث المتعلقة بالأسلحة |
Bu ülkenin milyarca doları silah araştırmalarına harcadığını söylemiştin. | Open Subtitles | قلتم إن هذا البلد كان ينفق المليارات على البحوث المتعلقة بالأسلحة |
araştırmalarına sermaye yatırdı ve sonuçlarının sorumluluğunu da aldı. Başına gelenlerden beri Theresa'ya yardım ediyor. | Open Subtitles | موّل أبحاثه وتحمّل مسؤولية نتائجها، تولّى أمر (تريزا) مذ أصابها هذا |