"araştırmasının" - Translation from Turkish to Arabic

• أبحاث
• تحقيقات
• بحثه
• لبحثه

Kinsey'nin araştırmasının, komünist bir amaçla ülke gençliğini.
هل توافق على أن أبحاث كينزي هي الإيدز والهدف الشيوعي

Kaldur'ahm. Bu gördüğün bütün Meta-Gene araştırmasının başındaki bilim kadını.
"كالدرام", هذه هى العالمة المُشرفة على كُل أبحاث الخصائص الجينية.

Şunu söyleyebilirim ki suçlarla hiç bir ilgisi olmasa bile polisin araştırmasının önünü bilerek kestiği için. ve farkında olduğu için evet, bu ciddi bir suç olabilir.
حسنا، بدون ان اكون على علم بالتفاصيل اقول لك انها اذا اعاقت تحقيقات الشرطه وهو على علم بذلك، اذاً، اجل

Hesaplarım polis araştırmasının parçası olarak dondurulmuş.
تم تجميد رصيدي كجزء من تحقيقات الشرطة

Ama imkânsız görünse de, kodu kırabilirsem süper güçlerle ilgili araştırmasının içyüzünü öğrenebiliriz. Harika.
ولكن، في الحالة الغير محتملة بأنني سأفك الشفرة فلربما يعرفني هذا على شيء من بحثه عن القدرات الخارقة

Her ne kadar yanlış bir yoldan gitmiş olsa da... .. Tucker'ın araştırmasının ordu için faydaları vardı.
طريقته كانت خاطئه,لكن بحثه كان مهما للجيش !

araştırmasının onu ölüme götürdüğünü mü düşünüyorsun?
هل تعتقدبأنه قد يكون لبحثه يد في قتله؟

Joe'nun araştırmasının başını belaya sokacağını hep biliyordum.
لقد علمت دائماً أن أبحاث جو قد توقعه فى مشاكل

Babamın araştırmasının ne anlama geldiğini çözmeye çalışırken Clara'nın ne kadar çabuk öğrendiği dikkatimi çekti.
كنت أحاول أن أكتشف كيف أبحاث والدى أضافت "وبعدها فكرت بــ"كلارا

Aslında biz kanser araştırmasının en heyecanlı 3 gelişmesinin tam ortasında duruyoruz.
[ تتضمن هذه المحادثة صورًا طبية تفصيلية وللمُشاهد حرية التصرف] في الحقيقة، نحن نقف على تقاطع ثلاث من أكثر التطورات المثيرة في مجال أبحاث السرطان.

Ama 2013'te mevcut tüm Rorschach araştırmasının kapsamlı bir incelemesi düzgünce uygulandığında testin akıl hastalıklarını teşhis etmeye yardımcı olabilen ya da hastanın psikolojik profilini çıkaran mantıklı sonuçlar verdiğini gösterdi.
ولكن هناك مراجعة ضخمة أجريت عام 2013 لكل ما هو موجود من أبحاث رورشاخ أظهرت أنه عند استخدام الاختبار بشكل صحيح فإنه ينتج نتائج صالحة، وهو ما يمكن أن يساعد في تشخيص المرض العقلي أو يجمع صورة عامة لنفسية المريض.

- Doktor Takada'nın araştırmasının, ölümüyle bir ilgisi olduğuna inanmamız için bir sebep yok.
"لا يوجد أيّ سبب يدفعنا للإعتقاد أن أبحاث الد. (تاكادا) لها علاقة بموته."

Isobel'in araştırmasının bize yardım edebileceğini düşünüyoruz.
كنّا نأمل أنّ أبحاث (إيزابيل)، قدّ تحيطنا دراية بماهية ذلك.

Tom, Jones'un araştırmasının daha özel olduğunu söylüyor.
توم) يقول ان تحقيقات) (جونز) هي عامة اكثر من انها محددة

Orijinal araştırmasının faydası olabilir.
بحثه الاصلي قد يساعد

Gel seninle babanın araştırmasının üzerinden şöyle bir geçelim.
اسمح لي أن أستعرض عليك بحثه

Ravi mavi sıvısına sokmuştu, hafıza araştırmasının bir parçasıydı.
غمسه (رافي) بمحلول أزرق و هو جزء من بحثه في موضوع الذاكرة

araştırmasının önemli odaklarından biri bu.
هذه احدى الاهتمامات الرئيسية لبحثه