Kendimi tehlikeye atmadan, araştırmasına yardımcı oluyorum. | Open Subtitles | أنا أساعده في بحثه. بدون أن أضع نفسي في طريق الخطر. |
Bu nispeten masum sorgulamayı bir dizi tıklama izledi ve ilk araştırmasına başladıktan bir saat sonra | Open Subtitles | وبهذا البحث أدى إلى عدة من النقرات وفي خلال ساعة من بحثه |
Siz ikiniz Magwar-sama'nın araştırmasına yardım etmek için geldiniz, değil mi? | Open Subtitles | لقد جئتما للمساعدة في أبحاث السيد مقوار,اليس كذلك؟ |
İtalyan'ım ve elimden geldiği kadar araştırmasına yardım etmeye geldim. | Open Subtitles | أنا إيطالى و أنا هنا لمساعدته فى أبحاثه بقدر ما أستطيع |
Megan'ın araştırmasına dönmem lazım. | Open Subtitles | أنا بحاجة إلى العودة لبحث ميغان. |
Pazar araştırmasına göre bu alet sayesinde masalar yüzde 30 daha hızlı dönüyor ve yeni gelen oyuncular sayesinde daha çok kazanılıyor. | Open Subtitles | وفقاً لأبحاث السوق: إنّنا نتفوّق بنسبة 30 بالمئة، مُحافظين على الوضع الجديد. |
NFL'deki sarsıntısı araştırmasına çok aşinayım. | Open Subtitles | ذي دراية جيّداً ببحوث الإرتجاج .في لاعبين كرة القدم المحترفين |
Yeni bir kamuoyu araştırmasına göre New York City sakinlerinin yüzde 76'sı bazı suçluların idam edilmesini savunuyor. | Open Subtitles | بناءا على إستطلاع للرأي من جالوب مؤخرا فإن %76 من سكان نيويورك يفضلون إعدام بعض المجرمين المدانين |
Ben sadece ona, araştırmasına başlaması için bir numara verdim. | Open Subtitles | ببساطة أعطيته رقماً ليبدأ بحثه |
Onun adımlarını izledim. Benim tezim onun araştırmasına dayanıyordu. | Open Subtitles | لقد تتبعت خطواته رسالتي معتمدة على بحثه |
Onun adımlarını izledim. Benim tezim onun araştırmasına dayanıyordu. | Open Subtitles | لقد تتبعت خطواته رسالتي معتمدة على بحثه |
Sanmam. Oğlumun araştırmasına binlerce defa baktım. | Open Subtitles | أشك في ذلك، قرأت فعلياً أبحاث ابني ألف مرة |
Fiyatlandırma stratejisi toplantısındayız, fiyatı artırmaya hazırız, büyük kâr edip yeni laboratuvar araştırmasına yıllarca fon sağlayacağız. | Open Subtitles | كنا في جلسة استراتيجية التسعير، مستعدين لزيادة السعر، وتحصيل ربح كبير وكنا سنتمكن من تمويل أبحاث لسنوات. |
Çok şükür Washington'da NASA'daki lidelerimiz daha bilgili idi. Ve biz kırmızı gezegenin geniş araştırmasına başladık. | TED | ولكن ولحسن حظنا .. فإن القادة في واشنطن في مركز قيادة " ناسا " كانوا يعلمون أكثر من ذلك وقد أمروا ببدء أبحاث مُكثفة على ذلك الكوكب الأحمر. |
araştırmasına öyle gömülmüştü ki derslerini neredeyse ben veriyordum. | Open Subtitles | أعني أنهُ كان يتقبلني لعمل أبحاثه كنت في الأساس أعطي دورات دراسية بدلاً منه |
Ve neredeyse tüm araştırmasına ulaşabilirim. | Open Subtitles | وتوصلت تقريباً إلي جميع أبحاثه. |
Çünkü bizim aklımıza gelen en büyük ihtimâl kocanızın dondurularak muhafazadansa araştırmasına beyni izin verdiği müddetçe devam edip, araştırmayı tamamlamaya karar vermiş olabileceği oldu. | Open Subtitles | لأنّ أفضل ما توصّلتُ إليه هو أنّ زوجكِ قرّر مواصلة العمل على أبحاثه حتى يتوقف دماغه وأنّه كان أكثر أهميّة له من تجميد جثّته للحفاظ على نفسه. |
Van Pelt'in araştırmasına göre çok önceden şehir merkezine gidip Goldwyn Sigorta Şirketine başvurmuş. | Open Subtitles | الآن، وفقاً لبحث (فان بيلت)، فلقد ذهب بالفعل لوسط المدينة وقدّم طلباً بـ"مجموعة (غولدوين) للتأمينات". |
Zatanna'nın araştırmasına göre lanet Alec'i bir yetişkine çevirmiş. | Open Subtitles | طبقاً لبحث (زتانا)... ستحوّل اللعنة (آليك) إلى بطل بالغ. |
Watt Helix'te birisinin varlıklı insanları araştırmasına finansman sağlamak için zehirlediğini düşünüyordu. | Open Subtitles | لقد كانت تعتقد أن هناك شخص في وات هيليكس يقوم بتحفيز الطفرات الجينية في الأثرياء لجذب تمويل لأبحاث مرض اعتلال أوعية المخ |
Powell'ın araştırmasına olan ilgim, buzdağının görünen kısmıydı. | Open Subtitles | اهتمامي ببحوث (باول) كان نصف الصورة |
Ancak Zogby Poll şirketinin araştırmasına göre partideki hakim görüş, Durant'i destekler yönde. | Open Subtitles | ولكن إستطلاع لـ"زوغبي الوطنية" يظهر تأييد واسع للديورانت عبر الخطوط الحزبية |
Ve bir evlat, babasının kahramanları bulma araştırmasına sırt çeviriyor. | Open Subtitles | و الأبن الذي تخلى عن بحث أبيه لايجاد الأبطال |