Aslında onu oradan çıkarabiliriz ama karısını bırakmıyor ve kadının bacağı arabanın altında kalmış. | Open Subtitles | كان من الممكن أن نخرجه، ولكنه لا يريد الذهاب بدون زوجته، وساقها عالقة تحت السيارة. |
Ölü adamın park edilmiş bir arabanın altında sıkıştığını düşünüyorum. | Open Subtitles | أتصور أن الرجل راقد تحت السيارة المركونة وهو ميت |
Otoparkta bir arabanın altında uyandım. | Open Subtitles | كلا، تباً لهذا الهراء يا رجل، لقد أستيقظتُ تحت السيارة في موقف السيارات. |
Fakat yine de bir tane yapabilirsin. arabanın altında biraz kar kaldı. | Open Subtitles | لكن لا يزال بإمكانك صناعة واحد تبقى بعض الثلج أسفل السيارة |
DJ nerede? Şimdi arabanın altında olsaydı çok sevinirdin, değil mi? | Open Subtitles | كان سيكون سعيداً، إذا كان أسفل السيارة معكِ؟ |
Daha geçen gün arabanın altında bulduğum sosisliyi yedim. | Open Subtitles | لقد أكلت نقانق التى دُلفت تحت سيارة قبل ايام. |
Arkadaşım sıkıştı. Bir arabanın altında sıkıştı. | Open Subtitles | صديقي محبوس انه محبوس أسفل سيارة |
Alina, arabanın altında bir bomba var. | Open Subtitles | هناك قنبلة تحت سيارتك. |
Her şey bitip, onu arabanın altında tuzağa düşmüş bir hayvan gibi acı çekerken gördüğümde, | Open Subtitles | وعندما أنتهى الأمر , وأصبح تحت السيارة يصرخ كحيوان وقع في الفخ |
Arabanın altına bak Görmüyorum arabanın altında bir şey yok, Jojo Nasılsın? | Open Subtitles | إنه ليس تحت السيارة يا جوجو كيف حالك؟ |
- Telefonu arabanın altında bulduk. | Open Subtitles | لقد وجدنا هذا الهاتف تحت السيارة |
Adamın biri arabanın altında sıkışmış. | Open Subtitles | .كان هناك رجل عالق تحت السيارة |
arabanın altında. Durun çıkarayım. | Open Subtitles | ومن هنا تحت السيارة. |
arabanın altında bomba var. | Open Subtitles | هناك قنبلة تحت السيارة |
- Ben iyiyim. Eğer arabanın altında olsaydı çok sevinirdin, değil mi? | Open Subtitles | كان سيكون سعيداً، إذا كان أسفل السيارة معكِ؟ |
arabanın altında bulduğun esrarengiz maddeyi inceledim. | Open Subtitles | إذاً لقد فحصت المادة الغامضة من أسفل السيارة |
Bir arabanın altında ve onu dışarı çıkaramıyoruz | Open Subtitles | , انه عالق أسفل السيارة و لا يمكننا اخراجه |
Az önce iki blok ötedeki bir arabanın altında bulundu. | Open Subtitles | تم العثور على هذا على بعد بنايتين تحت سيارة |
Robin, belki bir ara "acil" ve "arabanın altında kaldım" ne demek diye konuşuruz. | Open Subtitles | روبن " يمكننا لاحقاً ان نتناقش بشأن معنى " كلمة "حالة طوارئ " واستخدامها داخل جمله "محاصرة تحت سيارة" |
Bir arabanın altında sıkıştı. | Open Subtitles | انه عالق أسفل سيارة |
Eğer bir arabanın altında sıkıştıysa, arama-kurtarma ekibine ihtiyacınız var. | Open Subtitles | , لو أنه محبوس أسفل سيارة . . |
arabanın altında kahrolası bir GPS takip cihazı buldular. | Open Subtitles | وجدت جهاز تعقب تحت سيارتك |
Senin annenden söz edelim. Annen o kadar aptal ki... park etmiş bir arabanın altında kalmış. | Open Subtitles | لاسيدي لنتحدث عن أمك ، هي غبية جداً بحيث صدمتها سيارة متوقفة |