Başını arabanın kapısına çarpmış olsa gerek. | Open Subtitles | لابُد أن رأسه إرتطمت بباب السيارة |
Kafasını da arabanın kapısına vurursan bugünlük paydos edebiliriz. | Open Subtitles | فقط اضرب رأسة بباب السيارة وسننهي اليوم |
Saçını arabanın kapısına mı sıkıştırdın? | Open Subtitles | هل علق شعرك بباب السيارة ؟ |
Bitirme sınavından sonra, arkadaşımın babası arabanın kapısına sıkıştırdı. | Open Subtitles | والد صديقتي أغلق باب السيارة بعنف على أصابعي بعد امتحان المدرسة الثانوية |
Hayır, parmaklarını arabanın kapısına sıkıştıran bir sarhoş. | Open Subtitles | لا، انها في حالة سكر الذين حطموا أصابعه في باب السيارة. |
Evet, bir şey olduğu zaman. Parmağımı arabanın kapısına sıkıştırdığımda. | Open Subtitles | أجل عند حدوث شيء ما عندما اغلق باب السيارة على اصبعي |
Bir nevi "Seni arabanın kapısına kelepçelediğim için üzgünüm." demen gibi düşün. | Open Subtitles | -أنا آسف لتقيدك بباب السيارة" " |
"Elimi bandajla, arabanın kapısına şıkıştığını söyle, bu imzayı açıklar." | Open Subtitles | الضمادة على يدي لأنني أغلقت باب السيارة عليها ، وهذا سيفسر سبب عدم تطابق التوقيع |
Ama kardeşim parmaklarımı arabanın kapısına sıkıştırdı. | Open Subtitles | إضطررت للتوقف لأن أخي قام بحشر إصبعي في باب السيارة |
Bir keresinde parmağını arabanın kapısına sıkıştırmıştı. | Open Subtitles | لقد أغلقت باب السيارة على إصبعها ذات مرة |
Yanlış anlaşımla olduğundan eminim, ama kolunuzu arabanın kapısına vurarak ve bilerek kırdığınızı söyledi. | Open Subtitles | أنا متأكد بأن هنالك سوء فهم، لكنهُ قال، بأنه رآكِ تقومين بإغلاق باب السيارة على يدكِ. |
Evet o. arabanın kapısına parmağım sıkıştı. | Open Subtitles | نعم، لقد أغلق باب السيارة على إبهامي. |