| Benim de içimde kibrit kutusu arabası vardı. | Open Subtitles | وكان هناك سيارة صغيرة في داخلي. |
| Evimin dışında bir polis arabası vardı. | Open Subtitles | كان هناك سيارة شرطة خارج منزلي |
| Ya yakınlarda başka bir arabası vardı ya da onu takip eden bir ortağı. | Open Subtitles | ربما كانت لديه سيارة أخرى مخبأة في مكان قريب أو كان عنده شريك يقوم بإتباعه |
| Çünkü herkesin eksiksiz bir arabası vardı. | Open Subtitles | 'السبب، كما تعلمون، الجميع لديه سيارة كاملة. |
| Çünkü ev sahibinin güzel bir arabası vardı ama evinde bir şey yoktu. | Open Subtitles | لأن صاحبة المنزل كانت لديها سيارة جميلة لكن ليس لديها الكثير من الأغراض |
| Sahibem iyiydi ama tek arabası vardı ve 20 milden fazla hız yaptırmazdı. | Open Subtitles | ربة العمل كانت سيدة لطيفة لكن كانت لديها سيارة واحدة فقط وكانت لا تسمح لي بقيادتِها أكثر من 20 ميلاً في الساعة |
| Yemeğe çıkmıştık ve çok afili bir arabası vardı. | Open Subtitles | كنت أنا وهو خارجين فى موعد وكان لديه سياره رائعه |
| Sabah boyunca evimin dışında bir devriye arabası vardı. | Open Subtitles | كانت هناك سيارة تراقب البيت طوال اليوم |
| Hayır, aslında arabası vardı... | Open Subtitles | لا , كانت هناك سيارة وأختي ... |
| Babanın arabası vardı. Benimse ineğim vardı. | Open Subtitles | لكن والدك كان لديه سيارة وأنا لدىّ بقرة |
| Çok güzel bir arabası vardı. | Open Subtitles | لديه سيارة رائعة جدا. |
| - Belki kaçmak için hazırda arabası vardı. | Open Subtitles | -ربما كان لديه سيارة مجهزة للفرار . -نعم، ربما . |
| Amber' in mavi renkli arabası vardı, değil mi? | Open Subtitles | آمبر " لديها سيارة " فورد رانجر " زرقاء أليس كذلك ؟ " |
| Park yerinde yeni bir kırmızı spor arabası vardı. | Open Subtitles | "وكان لديه سياره رياضيه حمراء جديده في ممرها" |