"arabasından" - Translation from Turkish to Arabic

• سيارته
• عربة
• سيارتها
• سيّارة
• من سيارة
• بسيارته
• سيّارته
• عربية

arabasından bir şey çıkardı ve golf çantasının içine sokuşturdu.
وكان يأخذ شيء من سيارته ويضعه في حقيبة غولف قديمة.

Bir kaç ayrılan çift, arabasından korkan bir adam, bir manik.... depresif ve hayatlarının monoton olduğunu düşünen 3 kişi var.
احباء تم صدهم ورجل يخاف من سيارته ومهووس مكتئب,والبقيه يشعرون ان حياتهم بلا معنى

Sekizinci kurban, Glendale'de bir benzinlikte arabasından inerken vurulmuş.
وكان عدد 8 الخروج من النار سيارته في محطة للغاز في غليندال

Esek arabasından buna terfi etmek icin üç yıI yalakalık yaptım.
حسنا لقد تطلب مني ثلاثة سنوات من التملق لرفع درجتي من عربة الكارو التي يجرها الحمار

Ölü, yaklaşık 90 dakika önce arabasından 911'i aramış.
لقد إتصلت المتوفية بالطواريء منذ 90 دقيقة تقريباً من سيارتها

Her cumartesi o arabayı kaçırırdın sonra annenin, arabasından benzin çekerdik.
اعتدتِ أن تأخذي السيارة كل سبت و كنّا نختلس الوقود من سيّارة والدتكِ

Ama bu doğru olamaz. Kurtarma ekiplerince Valencia'nın kuzeyinde bir yerde arabasından çıkarıldığını söylemişti.
حسناً, بالتأكيد هذا غير صحيح مكتوب أن المنقذين اخذوه من سيارته

Tam düşündüğümüz gibi, Higuchi, televizyonu arabasından da izliyor.
هذا هيجوتشي ، ومن المؤكد أنه ينظر للتلفاز من سيارته

Hemen sonra geri döndü, arabasından bir şey çıkardı.
بعدها بثوان رأيته يعود و يأخذ شيئاً من سيارته

Epey yüksek kalitede dürbünleriyle arabasından seni izliyor. Aman Tanrım!
يراقبكِ من سيارته عن طريق منظار قوي جداً

Sokağın aşağısında bir adam da onu arabasından izliyor
و كان هناك رجل بالقرب من الشارع يشاهد من داخل سيارته.

Sonunda arabasından çıkınca "Hey adamım, caddede oynayan çocuklarımız var." dedim.
فترجل من سيارته فقلت له يا رجل لدينا صغارٌ يلعبون في الشارع

Yapmanız gereken şey hedefi arabasından çıkarmak ve ne olduğunun varkına varmadan kendi arabanıza sokmaktır.
الهدف أن تخرج هدفك من سيارته نحو سيارتك بدون أن يعلم ماذا يحدث

Seni Waterloo, lowa'da bir bebek arabasından çaldım.
لقد اختطفتك من عربة أطفال في واترلوو، أيوا

Gözümü bir saniye alış veriş arabasından ayırdım ve gitmişti.
لقد إلتفتت لبرهة عن عربة التسوق وإذا بها اختفت

Dışişleri bakanlığının 3/4'ü ve ve hükümetin yarısı, birlikte oturup aynı çay arabasından çay içerken en iyisi bu, inan bana.
ثلاثة ارباع من الخدمات الدبلوماسية ونصف عظماء الحكومة يتشاركون عربة شاي واحدة هذا للأفضل، صدقني

arabasından buraya yürüme 20 dakikadan fazla mesafe var.
أنها اكثر من 20 دقيقة سيرا حتى هنا من مكان توقف سيارتها

Ya Roth ve arabasından haberi yok ya da çok soğukkanlı biri.
لذا إما انها لا تعرف عن روث و سيارتها ، أو هي على جليدية الهوية.

Sweets'in arabasından aldığımız boya parçası eşleşiyor.
هناك تطابق لشظايا الطلاء التي إستخرجناها من سيّارة (سويتز).

Demin iki adamın bir polis arabasından indiğini gördüm.
رأيت للتو رجلان يخرجان من سيارة شرطة بمجرد توقفنا فى المحطة

Kurbanlarından birisi, onu şehirli kızı olarak tanımlamış ve lüks arabasından etkilendiğini söylemiş.
أحد ضحاياها وصفها بالمحليّة، ومعجبة بسيارته الفاخرة.

Hırsızlar sürücüyü bu yoğun kavşağın ortasında arabasından atınca, bu araba hırsızlıkları, bir başka sürücüyü daha ölümle burun buruna getirmiş oldu.
جريمة أخرى من سلسلة سرقة سيّارات، تُخلّف رجلاً بحالة حرجة حيث ألقاه اللّصوص من سيّارته. وسط نقطة التقاطع هذه.

Komşular, onu ekip arabasından sürükleyerek çıkardığını söyledi. Bunu yapamazsın.
الجيران قالوا أنك جررتها داخل عربية دورية، لا يمكنك فعل هذا