Bu kanat konseptini deniz aracına uygulayarak okyanus dronunun doğuşunu sağladık. | TED | من خلال تكييف فكرة الجناح تلك مع المركبة البحرية، أنشأنا مركبة المحيط المسيرة. |
Sörf hattının biraz ilerisinde uzay aracına benzeyen bir şey gördük. | Open Subtitles | على ما يبدو أننا أكتشفنا مركبة فضائية خارج خط الأمواج |
Bir Amerikan federal ajanının nakliye aracına eşlik ettiği bilgisi var. | Open Subtitles | يشير تقرير الشرطة إلى عميلا فدراليا أمريكيا .كان مرافقا لسيارة النقل |
Bu izlerin kimin aracına ait olduğuna dair bir fikriniz var mı? | Open Subtitles | هل عندكَ أي فكرة لسيارة من قد تكون آثار تلكَ العجلات؟ |
Büyük zaferlerden sonra, aracına atlar ve dağlara tırmanır, okyanuslarda yüzer, kimse kesin olarak bilemez. | Open Subtitles | بعد الفوز هو عادة يرتاح في شاحنته يتسلق الجبال ، يسبح في المحيطات لا أحد يعلم حقا |
Güneş batmaya başlıyor. Karanlık çökmeden aracına ulaşabileceğimizi sanmıyorum. | Open Subtitles | -الشَمسُ تَغرُب، لن نصل إلى مَركبَتِك قبل حلول اللّيل |
aracına el koyarsam kurtarman haftalar alabilir. | Open Subtitles | لو سحبت مركبتك سأحتفظ بها لأسابيع للوصول إلى عمق القضية |
Sarhoş ve uygunsuz bir halde... kamuya açık bir mekanda kavga edip... polis aracına işemekle suçlanıyorsun. | Open Subtitles | الشرب و الاخلال بالنظام التشاجر داخل مؤسسه عامه التبول على مركبه شرطه |
FBI aracına çocuk koltuğu koymamı mı? | Open Subtitles | أنني أركب مقعد سيارة في مركبة تخص الاف بي أي؟ |
Onları yakaladık ve özel tim aracına kilitledik. | Open Subtitles | قبضنا عليهما وحبسناهما داخل مركبة القوات |
Beklemekte olan hava aracına binin. Pilot ne yapacağını biliyor. | Open Subtitles | ثمّة مركبة جويّة تنتظركم، الربان لديه التعليمات سلفًا. |
İlk günümde çok gergindim. SWAT aracına çarpmıştım. | Open Subtitles | يومي الأوّل، كنتُ مُتوتّراً للغاية، جلستُ في مُؤخرة مركبة التدخّل السريع، |
Polis aracına ne yaptınız? Sizi tutuklamalıyım. | Open Subtitles | ماذا فعلتم لسيارة الشرطة يجب أن أعتقلكم |
Yüzbaşı, Bayan Schade şu an bir Radio Cab aracına biniyor. | Open Subtitles | (ايها النقيب, الآنسة (شايد ركبت لسيارة تاكسي خاصة. هل هي وحدها؟ |
Bud Dearborne ve Andy Bellefleur ona bazı sorular sordular sonra da onu devriye aracına tıktılar. | Open Subtitles | (بود ديربورن) و (آندي بيليفلور) سألوه بعض الأسأله ثم ألقوا به في الجهه الخلفيه لسيارة الشرطه |
Yani, onu levyeyle öldürdün, kendi aracına yükledin ve çamur birikintisine attın. | Open Subtitles | اذا ، قتلتيه بالقضيب المعدني ثم حملتيه على شاحنته وألقيتي به في ينبوع الوحل |
Ancak sonra bu araç hızla gelerek onun aracına çarptı. Şoför az evvel çıktı. | Open Subtitles | ولكن عندها جائت تلك العربة مسرعة وضربت في شاحنته , السائق هرب |
Güneş batmaya başlıyor. Karanlık çökmeden aracına ulaşabileceğimizi sanmıyorum. | Open Subtitles | -الشَمسُ تَغرُب، لن نصل إلى مَركبَتِك قبل حلول اللّيل |
aracına dön. | Open Subtitles | أقترحأنتعودإلى مركبتك. |
Bu yüzden aracına atlayıp buraya geldin. | Open Subtitles | اذن عليه ان يستقل مركبه وياتي الي هنا |
Sizi çatıdaki kurtarma aracına götüreceğiz. | Open Subtitles | سوف نخرجك من هنا فى سيارة مصفحة |