"aradığını" - Translation from Turkish to Arabic

• تبحث
• اتصل
• اتصلت
• تبحثين
• يتصل
• يبحثون
• إتصل
• يبحث عن
• يبحث عنه
• إتصلت
• المتصل
• تتصلين
• أتصلت
• تبحثُ
• إتّصل

Beni çok görmek istediğini beni uzun zamandır aradığını söyledi.
أنك أردت رؤيتي كثيراً.. أنك تبحث عني منذ مدة طويلة.

Neden bir şeyler aradığını bile bilmiyorum, harika bir hayatın var...
أنا لا أعرف لمَ تبحث عن أي شيء لديك حياة مثالية..

Bana kötünün iyiliği aradığını, iyiliğin de cevap verdiğini mi söylüyorsun?
هل تقول بأنَّ الشرّ قد اتصل بالخير، و الخير أَجابَهُم النداء؟

Babam onun annemin öldüğü gece bekçiyi aradığını bekçinin de babamı aradığını söyledi.
قال أبي إنها اتصلت بالوكيل على المنزل والذي اتصل به ليلة موت أمي

Sadece sisteme girmek için kaydoldu çünkü onu aradığını biliyordu.
لقد أنضمت فقط لـدخل الشبكة لأنها علمت بأنكِ تبحثين عنها

Bu yüzden Pazar günü kimin aradığını merak ediyorsunuz, değil mi?
لهذا السبب أنت تتساءلين عمن يتصل به يوم الأحد أليس كذلك؟

Babam senin yüzünden öldü. Burada sihirden fazlasını aradığını biliyorum.
والدي مات بسببكَ، وأعلم أنّكَ تبحث هنا عمّا يتعدّى السحر.

Bende senin ne aradığını bilmiyorum ama umarım çam ağacını bulursun.
لست متأكداً ممّا تبحث عنه، ولكنّك ستصل إلى هدفك حتماً ..

Makine ne aradığını tam olarak bilmiyor. Bu yüzden bana gördüklerini söylemelisin.
الآلة لا تعرف ما تبحث عنه بالضبط، لذا عليكِ إخباري بما ترينه.

Hangi kapı numarasını aradığını bilmemene rağmen her üçlü kombinasyonun toplamına bakıyorsun.
حتى ولو كنت لا تعرف ما الرقم الذي تبحث عنه، فإنك تقرر العمل على جمع كل المجموعات للأرقام الثلاثة الممكنة.

Çayır Köpeği'ni aradığını biliyoruz.
ونحن نعرف كل شيء عن ذلك ونحن نعرف أنك كنت تبحث عن كلب المراعى

Seanslarınızdan birinin ardından beni aradığını ve sana aşık olduğunu itiraf ettiğini hatırlıyorum.
أذكر أنه اتصل بي بعد إحدى جلساتك ..و اعترف لي أنه أنه مغرم بك, لا في الحقيقة لقد ذهب إلى أبعد من ذلك

Polisin aradığını söyleyebilirsin onlara. Biriyle konuşman gerekiyor. Onları ihbar edeceğimi söyle onlara.
أخبرهم أن الشرطة اتصلت بكَ وعليكَ مكالمة أحدهم وأنني سأفضح أمرهم

Çok fazla aradığını düşünürsen bir kez daha ara.
اذا احسست انك اتصلت كثيراً اتصل بي مره اخرى ايضاً

Şerif bana onun peşine takacak adam aradığını söyledi.
الشريف اخبرني بأنك تبحثين عن رجلا ليتعقبه

Evet. Mark London'ın aradığını ve hemen benimle temasa geçmesini söyle.
قل له أن يتصل ب مارك لندن . قل له أن يتصل بى مباشرة

Kim bilir, belki de Maya, ona değer veren insanların onu hala aradığını bilirse eve daha çabuk döner.
من يعلم؟ ربما مايا فكرت بأن تأتي الى البيت بسرعة اذا علمت لأن الناس الذين يهتمون بها يبحثون عنها

Ama Onbaşı Bradley Vernik'in maktulü aradığını gösteren telefon kayıtlarımız var.
لكن لدينا سجلات الهاتف يُبين أن العريف برادلي فيرنيك إتصل بالضحية

Sadece aşkı hep yanlış yerlerde aradığını fark eden bir adamla ilgili.
إنه فقط شخص , أدرك أنه يبحث عن الحب في الأماكن الخاطئة

Ama hafızanız yerine gelirse, eski bir dostunun onu aradığını söyleyin tamam mı?
لكن إن أستعدتم ذاكرتكم أخبروه أن صديق قديم يبحث عنه ، حسناً ؟

Eğer 15 saniye içinde neden aradığını söylemezsen telefonu kapatmak zorunda kalacağım.
وإذا لم تخبرني لماذا إتصلت في خمسين ثانيه سأنهى المحادثة الهاتفية

Kimin aradığını bilmiyorum ama nereden öğreneceğimi biliyorum.
لا اعرف من المتصل ولكنى اعرف اين اذهب لأكتشف ذلك

İyi olup olmadığımı öğrenmek için, eskiden hep öğretmenlerimi aradığını hatırlıyor musun?
أمي, تذكرين عندما كنت في المدرسة وكنت تتصلين بمعلميّ كل أسبوع لتري إن كان أدائي الدراسي جيدا وأني أحضر الصفوف

Senin hakkında yazıyor mu bilmiyorum ama, aradığını haber vereceğim.
لا أعرف إن كان يكتب عنك، لكني سأبلغه بأنّك أتصلت.

- Ne aradığını bile bilmiyorsun. - Tabii ki biliyorum.
ــ أنت حتى لا تعرف ما الذي تبحثُ عنه ــ بالطبع أن أعرف

Birçok kez aradığını gösteren kanıtlar mevcut.
لدينا سبب للإعتقاد أنّه إتّصل عدّة مرّات