Bu resimde gördüğünüz gibi, frekans aralığı ve desibel aralığı, müziğin dinamik aralığı çok daha fazla heterojen. | TED | ويمكنكم أن تروا على هذا الرسم، أن نطاق التردد ونطاق الدسيبل والنطاق الحيوي للموسيقى غير متجانس فيما بينها. |
Kızılötesi ve mikrodalga arasında kalan özel bir EM tayfı aralığı. | Open Subtitles | إنه نطاق معين من طيف إي إم يتراوح بين الأشعة تحت الحمراء والموجات الدقيقة خلال العام الماضي |
İki aralığı kaçırırsak, birisini uyandırmanızı söylerim. Kaçırmazsak endişelenmeyin. | Open Subtitles | إذا فقدنا نطاق الموجة الثانية، سأقول لكم استعدوا، غير ذلك لا داعي للقلق. |
Temel olarak kıvılcım aralığı aparatının daha hassas bir versiyonudur. | Open Subtitles | أنها في الأساس نسخة أكثر حساسية من جهاز فجوة الشرارة. |
Darien aralığı, kanalın güneyinde. | Open Subtitles | (فجوة (داريين جنوب القناة |
İki aralığı kaçırırsak, birisini uyandırmanızı söylerim. Kaçırmazsak endişelenmeyin. | Open Subtitles | إذا فقدنا نطاق الموجة الثانية، سأقول لكم استعدوا، غير ذلك لا داعي للقلق. |
Ama bu radyonun daha geniş bir yayın sinyal aralığı var. | Open Subtitles | لكن نطاق هذا الجهاز أوسع |
Keskin nişancı aralığı 1.5 km içinde. | Open Subtitles | مسافة ميل هى ضمن نطاق قناص. |
Keskin nişancı aralığı 1,5 km içinde. | Open Subtitles | مسافة ميل هي ضمن نطاق قنّاص. |
Ölüme sebep olan monoamin oksidaz engelleyici etkileşiminin hızına bakarak zehirlemenin olduğu aralığı gece 01.30 ile 04.30 arasına daraltabilmiş. | Open Subtitles | على أساس التفاعلات القاتلة المُمكنة لمثبطات (مونو أمينو أوكسيداز)، كانت قادرة على تحديد نطاق زمن التسمّم ما بين الـ1: 30 والـ4: |
Ölüm aralığı bu. | Open Subtitles | ذلك هو نطاق القتل . |
Darien aralığı, kanalın güneyinde. | Open Subtitles | (فجوة (داريين جنوب القناة |