O geceden sonra aramızın iyi olduğunu düşünmüştüm, | Open Subtitles | ظننت أننا على وفاق بعد ما حدث تلك الليلة |
Ve ben bu bebeğin aramızın iyi olduğu bir dünyaya doğmasını istiyorum. Arkadaş mıyız? | Open Subtitles | و، أريد لهذا الطفل ان يولد في عالم نحن في على وفاق ، لذا، أصدقاء ؟ |
Bu da aramızın iyi olmasını istememin sebeplerinden. | Open Subtitles | لوقت طويل و هذا سبب أهم لكوني أريدنا أن نكون على وفاق تام |
Hayır. Dominic aramızın iyi olduğunu söyledi. - Bunu çaldık. | Open Subtitles | لا , دومينيك قال اننا على وفاق اذا نحن سرقناه - اوه لقد عرفت ذلك - |
Gittiğim sırada aramızın iyi olmadığını biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنّنا لم نكن على وفاق عندما غادرت. |
Onlarla konuştum aramızın iyi olduğunu söyledim. | Open Subtitles | لقد تحدثت معهم وأخبرتهم أننا على وفاق |
Sadece aramızın iyi olduğunu söylemek için geldim. | Open Subtitles | وددت الدخول فحسب لأخبرك أننا على وفاق. |
Şu an seninle aramızın iyi olmadığını biliyorum ama... | Open Subtitles | --أعرف أننا لسنا على وفاق الآن، لكن |
Dominic Dominic aramızın iyi olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | دومنيك قال أننا على وفاق |
Dominic aramızın iyi olduğunu söyledi. | Open Subtitles | دومنيك قال أننا على وفاق |
Alicia'yla aramızın iyi olmamasını umursamıyor gibi. | Open Subtitles | لا يبدو انه يهتم بكونى لست على وفاق مع (اليشا) |