Adalet Bakanlığı bir arama emriyle senin tarafında olacak mı sandın? | Open Subtitles | هل أعتقد أنه بإمكانك الحصول على مذكرة تفتيش باستخدام هذه الملفات فحسب؟ |
Gitsek iyi olacak. arama emriyle geri döneceğiz. | Open Subtitles | ربما يجدر بنا الرحيل علينا الذهاب لإحضار مذكرة تفتيش |
Şayet bir uzmanın evini arıyorsanız elinde arama emriyle gelen bir polis gibi ortalıkta dolanamazsın. | Open Subtitles | لذا إذا كنت تفتش منزل محترف لاتستطيع أن تبعثر الاشياء مثل شرطة مع مذكرة تفتيش |
arama emriyle evine polis yolladık. | Open Subtitles | الشرطة بالطريق لمنزله مع مذكرة تفتيش |
arama emriyle birlikte geliyorlar. | Open Subtitles | إنهم قادمون ومعهم مذكرة تفتيش الآن |
Bir saat önce arama emriyle geldiler. | Open Subtitles | . ظهروا قبل ساعة، و بحوزتهم مذكرة تفتيش |
Calleigh Duquesne'in çıkarttığı bir arama emriyle. | Open Subtitles | " من مذكرة تفتيش خرجت من " كاليه دوكين |
Buraya Ulusal Silah Yasası'na muhalefet ettiğiniz şüphesiyle arama emriyle mülkünüzü aramaya geldik. | Open Subtitles | نحن هنا لتنفيذ مذكرة تفتيش في مقركم... وذلك لاشتباهكم في الاستحواذ على اسلحة نارية . |