| Jeff McCullaugh'nın silahlı saldırıdan arandığını söyler. | Open Subtitles | أخبرهم جهاز الكمبيوتر، بأن جيف ماكالوف.. مطلوب في آلاباما بتهمة الإعتداء المسلح.. |
| Bu durumda, basına Dr Beck'in kurbanı canlı gören son kişi olduğundan tanık olarak arandığını ve hakkında hiçbir şüphe olmadığını söyleyin. | Open Subtitles | لا أحد. إذاً أخبر الصحافة أن الدكتور بيك مطلوب كشاهد بما أنه آخر شخص رأى الضحية و ليس متهم بشيئ. |
| Yani Adrea'ya cinayetten arandığını anlatacak vaktin vardı öyle mi? | Open Subtitles | كان لديك الوقت لتخبر اندريا بأنك مطلوب بجريمة قتل؟ |
| Eğer arandığını öğrenirse, onu tutuklar. | Open Subtitles | عندما يكتشف انها مطلوبة , فسوف يحضرها للداخل |
| Tamam, evet. Birkaç gün önce adam kaçırmadan dolayı arandığını duydum. Fakat biliyorsun bu benim suçum değil. | Open Subtitles | أجل، سمعت هذا منذ أيام بكونك مطلوبة بتهمة الخطف |
| Ve yaptığımda, bir sürü insan neden danışmanımızın ağabeyinin cinayetten arandığını merak edecek. | Open Subtitles | ومتى أفعل ذلك سيكون هناك الكثير من الناس الذين يتسائلون لما أخّ مستشارنا مطلوب للقتل |
| Hadi canım! arandığını biliyorum. | Open Subtitles | لاتقولي لي هذا الكلام انا اعرف انه مطلوب |
| Bazılarımızın çoktan polis tarafından arandığını belirtmeye gerek yok. | Open Subtitles | ناهيك عن ذكر أن البعض منا مطلوب من الشرطة |
| - Ben Bill'i-- ...New York'ta arandığını söyleyerek, buraya gelmesi için ikna ettim. | Open Subtitles | بأنة مطلوب في "نيونيورك" و يجب علية المجيء الي هنا |
| Hopper'ın Garza'nın cinayetinden arandığını biliyorsun değil mi? | Open Subtitles | تعرفين أن هوبر مطلوب في مقتل غارزا, صح؟ |
| İlanlar, hırsızlıktan arandığını yazıyor. | Open Subtitles | الإعلان يقول انت مطلوب بسبب السرقة |
| Tomas Koslov kod adlı şüphelinin CIA ve Rus Hükümeti'nce de arandığını öğrendim. | Open Subtitles | أعلمت للتو أنّ المشتبه المعروف لدينا بـ(توماس كوسلوف)، مطلوب من قبل المخابرات المركزية والحكومة الفدرالية. |
| Brian'nın hortumculuktan arandığını bilmiyordum. | Open Subtitles | لم تكن لديّ ادني فكرة أن براين) مطلوب من أجل الأحتيال) حسناً، لقد ذهبنا للجامعة معاً فقط علمت بذلك الأن |
| Babanız Jordan Rutherford'ı gördü. Cinayetten arandığını biliyordu. | Open Subtitles | والدك رأى (جوردن روثرفورد)، و كان يعلم بأنّه مطلوب لجريمة قتل |
| - Harold, kes sesini! - Waldo'nun arandığını söylememiştin! | Open Subtitles | - لم تخبريني أن " والدو " مطلوب |
| İlk olarak, Cyrus'un bir değil, tam iki çok tehlikeli örgüt tarafından arandığını bilmiyorsun. | Open Subtitles | (بالنسبة للمبتدئين، كنت لا تعرف أن (سايروس مطلوب حاليا من قبل واحدة، ولكن اثنين من المنظمات خطير جدا. |
| FBI tarafından arandığını söyledim. | Open Subtitles | أخبرتهم أنها مطلوبة للاستجواب من مكتب التحقيقات الفيدرالي |
| Az önce iki cinayetten arandığını mı söylediniz? | Open Subtitles | هل قلت أنّها مطلوبة في جريمتي قتل؟ |
| Cinayetten arandığını. | Open Subtitles | مطلوبة لارتكابها جريمة قتل. |