| Bununla Andy'ye Haley'nin ona âşık olduğunu ve evlilik teklifine engel olmak için sahile koştuğunu söylemek arasında dağlar kadar fark var. | Open Subtitles | هذا بعدي كل البعد عن اخبار اندي ان هايلي واقعه في حبه وذهبت الى الشاطئ لتوقف تقدمه لحبيبته |
| FBI'ın standart akıllı telefonlarını ele geçirmek için kullandığım Android güvenlik açıklarıyla arasında dağlar kadar fark var. | Open Subtitles | بعيدة كل البعد عن ثغرة الأندرويد التي أستخدمها لإختراق هاتف مكتب التحقيق الفيدرالي |
| Anladın mı? Delirmek arasında dağlar kadar fark var. | Open Subtitles | حسناً، هناك فارق كبير بين هذا وبين الجنون. |
| Ama intikam ve adalet arasında dağlar kadar fark var. | Open Subtitles | ولكن هناك فارق كبير بين الثأر وتحقيق العدالة |