6 aylıkken, neredeyse herbirimiz canlı ve cansız nesneler arasındaki farkı ayırt etme yeteneğine sahip oluruz. | TED | وفي عمر 6 شهور، يمكن لأي منا التمييز بين الأشياء الحية وغير الحية. |
Ve sen de iyiyle kötü arasındaki farkı ayırt edemeyecek kadar basit bir köylü kızı olduğumu düşündün. | Open Subtitles | هو الشيطان كما انزل وأنت تظن أن فتاة ريفية بسيطة لا تستطيع التمييز بين الجيد والسيء |
Picasso ve bir araba kazası arasındaki farkı ayırt edemem. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع التمييز بين بيكاسو وتحطم سيارة |
Şimdi de gerçek ile kendi hayal gücün arasındaki farkı ayırt edemiyor musun? | Open Subtitles | الأن لا تستطيعين التفريق بين الحقيقة والخيال؟ |
O da gerçek camla hava arasındaki farkı ayırt edemiyordu. | Open Subtitles | هو لا يَستطيعُ التفريق بين الزجاجِ والهواءِ الحقيقيِ |
Askerlerimizle düşman arasındaki farkı ayırt edebilme olanağını sağlıyor. | Open Subtitles | الفكرة هي تسمح للجنود في الميدان للتميز الفوري بين الصديق والعدو. |
Fakat nasıl oluyor da kokular arasındaki farkı ayırt edebiliyoruz? | TED | ولكن كيف يمكنك أن تميز فعلاً بين الروائح؟ |
Duyabiliyorum. Duyduğum her şey arasındaki farkı ayırt edemiyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني التمييز بين كل ما أسمعه |
Bir metal dedektörü Smith Wesson.45 ve çelik kat parlatıcısı arasındaki arasındaki farkı ayırt edemez. | Open Subtitles | كاشف المعادن لا يمكنه التفريق بين مسدس (سميث أند ويسون 45) و مُلمّع ذو وجهين مصنوع من الفولاذ... |
Askerlerimizle düşman arasındaki farkı ayırt edebilme olanağını sağlıyor. | Open Subtitles | الفكرة هي تسمح للجنود في الميدان للتميز الفوري بين الصديق والعدو. |
Bakterilerin, kendi türleri ile diğer türler arasındaki farkı ayırt edebildiğini öğrendiniz umarım. | TED | وآمل ان نكون تعلمنا ان البكتريا قادره على أن تميز نفسها من البكتيريا الأخرى |
O kadar çok paniklediniz ki, içgüdü ve saf korku arasındaki farkı ayırt edemediniz. | Open Subtitles | أنت مرعوب للحد الذي لم تعد تميز الفرق بين الحدس و الخوف |