Seninle ve torunuyla bir araya gelmek istiyormuş. | Open Subtitles | و الاجتماع مرة أخرى ..معك ومع أحفادها |
Seninle ve torunuyla bir araya gelmek istiyormuş. | Open Subtitles | و الاجتماع مرة أخرى ..معك ومع أحفادها |
Burayı arayıp Değerli ve torununla bir araya gelmek istediğini söylüyorsun. | Open Subtitles | تقولين بأنك تريدين لم شملك مرة أخرى بـ "بريشس"و أحفادك |
Burayı arayıp Değerli ve torununla bir araya gelmek istediğini söylüyorsun. | Open Subtitles | تقولين بأنك تريدين لم شملك مرة أخرى بـ "بريشس"و أحفادك |
Öyle ya da böyle, iki ayrı birey bir araya gelmek zorundadır ve bu biraraya geliş esnasında geliştirdikleri yöntemler oldukça sıradışıdır. | Open Subtitles | بطريقة أو بأخرى, زوج منها يجب أن يجتمع مع بعض .والطرق التي طوروها ليفعلوا ذلك مذهلة جدا |
İş için kusursuz auraya sahipsin ve hiçbir şey beni gelinimle tekrar bir araya gelmek kadar mutlu etmezdi. | Open Subtitles | يتوافر لديكِ المناخُ المناسب للعمل فليس هناك شىء يسعدني أكثر سوى أن يجتمع شملي مع زوجتي مجدداً |
Öldüğüm zaman, Hristiyan arkadaşımla tekrar bir araya gelmek istiyorum kendisi şu an sizin cennetinizde. | Open Subtitles | وعندما أموت، أريد أن يجتمع شملي مع صديقي المسيحي، الذي صادف أنه بجنتكم. |
Öldügüm zaman, Hristiyan arkadasimla tekrar bir araya gelmek istiyorum kendisi su an sizin cennetinizde. | Open Subtitles | وعندما أموت، أريد أن يجتمع شملي مع صديقي المسيحي، الذي صادف أنه بجنتكم. |