| Dün gece bunu buldum. Seni arayacaktım, fakat çok geç olmuştu. | Open Subtitles | و جدت هذا بالأمس، كنت سأتصل بكِ لكن الوقت كان متأخراً |
| Tabii ki seni arayacaktım. Seni unuttuğumu sanmadın, değil mi? | Open Subtitles | بالطبع كنت سأتصل بك هل تضنين إنني تجاهلت أمركِ ؟ |
| Polisi arayacaktım, ama dış hatlar kesik. | Open Subtitles | كنت سأتصل بالشرطة لكن جميع الخطوط الخارجية مقطوعة |
| Aramızda telepatik bir bağ var. Ben de seni arayacaktım. | Open Subtitles | لابد وانك تمتلكين قدرة على التواصل الذهنى فقد كنت على وشك الإتصال بك |
| Seni arayacaktım, dertleşecek biri lâzımdı, ama moralini bozmak da istemedim. | Open Subtitles | كنت ساتصل بك , لاتكلم معك لكني لم اشأ ان اشغلك |
| O hayvanları hazırlıksız yakalayacağız. Seni evden arayacaktım. | Open Subtitles | سنمسك بأولئك الحيوانات و هم في غفلة ,سأتصل بك في المنزل |
| Seni almaları için kliniği arayacaktım ama çarpık espri anlayışınla insanları zehirlemeni istemiyorum. | Open Subtitles | كنت سأتصل بالعيادة واتركهم هم يتعاملون معك لا أريدك أن تسمم عقل ابنتى بأفكارك المشبوهة هذه |
| Çok üzgünüm, seni arayacaktım. | Open Subtitles | آ سفه جداً، كنت سأتصل بك وأعتذر بخصوص ذلك |
| -Merhaba, tam da seni arayacaktım. -Maratoncuya işaret veriyordum da. | Open Subtitles | كنت سأتصل بكِ كنت أدردش مع رجل الماراثون |
| Daha önce arayacaktım ama bunun da bir numara olduğunu düşünebilirdin. | Open Subtitles | كنت سأتصل بك في وقت سابق لكني عرفت بأنك ستعتقد بأنها كانت خدعةً أخرى |
| Ama James olup biteni anlattığında-- -Ben de arayacaktım seni, Martine. | Open Subtitles | ..لكن عندما أخبرني "جايمس" بما يجري - كنت سأتصل بكِ - |
| Gelmene gerçekten sevindim. Seni yarın arayacaktım. | Open Subtitles | سعيد حقاً لمجيئك كنت سأتصل بكِ ثانيةً غداً |
| Seni arayacaktım. Küçük bir Noel partisi veriyorum. Gelmek ister misin? | Open Subtitles | كنت سأتصل بك، سأقيم حفل صغير للعيد، أتود المجيء؟ |
| Bu sabah ilk kez çıktım, öğleden sonra arayacaktım. | Open Subtitles | خرجتُ اليوم فقط من المنزل. كنتُ سأتصل بكِ هذا المسـاء. |
| Ben seni daha erken arayacaktım, fakat dışarıyı çeviremiyoruz. | Open Subtitles | كنت أريد الإتصال بك في وقت أقرب ولكننا لانستطيع الطلب للخارج هذه اللحظه |
| Veterineri arayacaktım ama girince gözüme iyi göründü. | Open Subtitles | أردت الإتصال بالطبيب البيطري لكن عند دخولي الآن بدى بخير |
| Seni arayacaktım. Bir şey çıktı, işten erken ayrılmam gerekti. | Open Subtitles | نعم أردت الإتصال بك طرأ أمر وجب أن أغادر العمل باكراً |
| Evet, arayacaktım ama çok geç olmuştu. Uyanık olacağınızı düşünmedim. Tabii ki uyanıktık! | Open Subtitles | كنت ساتصل لقد تاخرت لم اظن انكم مستيقظون |
| Buckley makyajımı çıkardıktan sonra bir şey istedi diye seni arayacaktım. | Open Subtitles | كنت أريد الأتصال بكِ في المساء لأن كابلي كان يريد شيء وانا قد أزلت المكياج من وجهي بالفعل |
| Biraz önce patronumu arayacaktım ama tetris oynamaya başladım ve bir türlü de bırakamadım. | Open Subtitles | كنت سأتّصل برئيستي قبل قليل، لكنّي بدأت ألعب التيتريس، ولم أستطع التوّقف عن اللعب |
| Şartlı tahliye memurunu arayacaktım ve sana sana saldırtacaktım. | Open Subtitles | الأول كان رائعا ندعو الإفراج المشروط ضابط الخاص بك، وعليك أن تنتهك. |
| Seni arayacaktım. | Open Subtitles | الموافقة؟ أنا كُنْتُ سأَدْعوك. |
| Ben de tam seni arayacaktım, nerede olduğumu tahmin edemezsin. | Open Subtitles | كنت على وشك الاتصال بك لن تصدقى أبدا أين أنا |
| Polisi arayacaktım ama biliyorsun burada hiç telefon yok. | Open Subtitles | كنت لأتصل بالشرطة لكن، أنت تعلم لايوجد هواتف هنا |
| Seni aramam gerekiyordu, ve arayacaktım da. | Open Subtitles | كان من المفروض أن أتصل بكِ و كنت سأفعل ذلك |
| Merhaba, merhaba... Para yapan adam! - Seni bugün arayacaktım. | Open Subtitles | لو لم يكن المال يا رجل فكنت سأهاتفك اليوم |
| Biliyorum. Affedersin, arayacaktım. Sadece burada çok yoğunum. | Open Subtitles | أجل، أعلم وآسفة على هذا كنت أود الاتصال بك ولكن حدث الكثير هُنا. |
| Evet, baba. Seni arayacaktım ama unuttum. | Open Subtitles | كنت أنوي أن أتصل بكَ و لكنني قد نسيت |