- Randy, Mike! Onu evine götürün. Sizi arayana kadar yanında kalın. | Open Subtitles | راندى , مايك , خذاه للشقة و أبقيا معه حتى أتصل |
Ben sizi arayana kadar bir şey yapmayın. Anladınız mı? | Open Subtitles | لكن يجب عليكم أن تنتظروا حتى أتصل بكم هل تفهمون ؟ |
Seni tekrar arayana kadar hiç bir şey yapma. | Open Subtitles | لا, لا تفعل شيئاً حتى أتصل بك أنا |
bu onun problemi o arayana kadar... gecenin geri kalanını onunla telefonda geçirebilirim. | Open Subtitles | حتى يتصل بي سأضطر ان امضي الليل كله على الهاتف معه |
Bu kararsız durumlar, arayana kadar telefonun başında beklemeler. | Open Subtitles | هذا الوضع الغير مستقر, الأنتظار على الهاتف حتى يتصل. |
O zaman daha fazla mesaj bırak ve geri arayana kadar da masandan ayrılma. | Open Subtitles | وبعد ذلك تركت له العديد من الرسائل الأخرى ايضاً وانتي كنتي جالسة في مكتبك إلى أن اتصل |
Teknik olarak,hayır, adli ruh sağlı hizmetlerini arayana kadar değil. | Open Subtitles | تقنياً لا، حتى اتصلت بخدمات الطب الجنائي للصحة العقلية |
Telefonumu al, ben arayana kadar dışarı çıkmayın. | Open Subtitles | إحتفظ بهاتفي لا تأتي حتى أتصل بك |
Ben arayana kadar nefesini tut. | Open Subtitles | إحبس أنفاسك حتى أتصل |
John arayana kadar ya da sabah banka açılana kadar burada bekleyeceğiz | Open Subtitles | "سنبقى هنا حتى يتصل "جون أويفتح البنك في الصباح |
Bizi arayana kadar burada kalmamız lazım. | Open Subtitles | يجب أن نبقى هنا حتى يتصل بنا |
- Biliyorum o arayana kadar beklemeni söyledi. | Open Subtitles | -أعرف لقد قال أن تنتظريه حتى يتصل بكِ . |
Oraya gidin ve ben sizi arayana kadar da orada kalın. | Open Subtitles | اذهب إلى هناك إلى أن اتصل بك |
Monahan hanım Dr. Bader'ın kaybolduğunu bilmiyordu taa ki siz onu arayana kadar. | Open Subtitles | السيده مونهان لم تكن تعلم بان سيد بيدر مفقود حتى اتصلت بها |
Olay yerindeyken sakindi, ta ki kızı arayana kadar. | Open Subtitles | كان طبيباً هادئاً عند مسرح الجريمة حتى اتصلت ابنته. لقد رأته على نشرة الأخبار |