"ardı edemeyiz" - Translation from Turkish to Arabic

    • لا يمكننا
        
    Ama onu morga götürene kadar cinayet olasılığını göz ardı edemeyiz. Open Subtitles ،لكن حتى أعود بها إلى المشرحة لا يمكننا استثناء جريمة القتل
    Bunun nedeni, etrafımızda hareket eden fiziksel nesneleri göz ardı edemeyiz. TED و يعود السبب الى كوننا لا يمكننا انكار الامور الجسدية المتحركة في بيئتنا
    Amerika ekonomisinin, herhangi bir ekonominin büyümesi, yenilikçi olabilmesi için nüfusun yarısını göz ardı edemeyiz. TED في سبيل أن يكون الاقتصاد الأمريكي، أي اقتصاد ناميا، ولكي نبدع حقا، لا يمكننا تجاوز نصف سكاننا.
    Bu kişilerin hepsi sabıkasız olsa bile, bu ihtimali göz ardı edemeyiz. Open Subtitles حتى لو كان كل هؤلاء الأشخاص أبرياء لا يمكننا تجاهل المصادفة
    Orada din adamları var, vatandaşlar var. Bak bunu göz ardı edemeyiz. Open Subtitles يوجد كهنة بالخارج ومواطنون عاديون لا يمكننا التعامل مع هذا
    Bu herifleri daha fazla göz ardı edemeyiz. Open Subtitles لا يمكننا ان نغض النظر عن هؤلاء الرجال بعد الان
    Bu şey ne kadar güçlü olursa olsun ikinci bir çökme ihtimalini göz ardı edemeyiz. Open Subtitles لا يمكننا استبعاد انهيارات ثانويّة، بصرف النظر مقدار دعمنا لهذا الشيء
    Bu ihtimali göz ardı edemeyiz ama. Open Subtitles لا يمكننا استبعاد احتمال ، حتى و إن كان ما تقولينه صحيحًا
    Ama Londra Müzesi' nde bu hazinelerin Yunanlılar için önemini göz ardı edemeyiz. Open Subtitles لكن في متحف لندن لا يمكننا صرف النظر عن أهمية هذه الكنوز إلى الإغريقيين
    Dinle, hastalarından biri olması ihtimalini göz ardı edemeyiz. Open Subtitles اسمع, لا يمكننا استبعاد احتمال انه كان واحداً من مرضاك.
    Varsayımların yüzünden insanları göz ardı edemeyiz. Open Subtitles لا يمكننا أن نستبعد أشخاصاً على أساس تخمينكِ
    Kendini geri çekmen ilerleme kaydettiğini gösterir ancak zihninin başka yerlere gittiği gerçeğini göz ardı edemeyiz. Open Subtitles أفقت بنفسك، وهذا تحسّن بالطبع. لكن لا يمكننا تجاهل كون عقلك سرح في ملكوت آخر.
    Bizi saklandığımız yerden çıkarıp yakalamak isteyen yetkililer tarafından kabrin açıldığını ve boşaltıldığını göz ardı edemeyiz. Open Subtitles لا يمكننا استبعاد أن القبر وافتتح وأفرغ من قبل السلطات لطرد لنا من وجولة لنا.
    Susie'nin masum olduğunu ama bir şekilde... bir skandalı önlemek için böyle bir şeyle suçlandığını göz ardı edemeyiz. Open Subtitles لا يمكننا تحمل تفكير احد بأن برآءة سوزى بطريقة ما تم تزييفها لتجنب الفضيحة
    Duygularımızı göz ardı edemeyiz, yoksa asla mutlu olamayız. Open Subtitles لا يمكننا أن نتجاهل مشاعرنا .. وإلا لن نجد السعادة
    Bunu tamamen göz ardı edemeyiz. Open Subtitles لا يمكننا السيطرة على ذلك معاً
    O, anlıyorum ama biz gerçeğini göz ardı edemeyiz Open Subtitles أنا أفهم هذا لكن لا يمكننا تجاهل حقيقة
    Bütünüyle bu ihtimali göz ardı edemeyiz. Open Subtitles -إذا فهو ليس مشتبهاً به لا يمكننا أن نجزم قطعياً بعدم ذلك لكنني سأخبركِ أن اللحم المتبقي
    Yasaları göz ardı edemeyiz. Open Subtitles لا يمكننا إغفال القانون هنا هكذا
    Şu durumda hiçbir şeyi göz ardı edemeyiz. Open Subtitles لا يمكننا استبعاد شيء في هذه المرحلة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more