Trenin arka kısmında, ayrı ve dışarıda kalan bir bölmedeydi. | Open Subtitles | كان في مؤخرة العربة العربة التي انفصلت عن القطار وظلت لوحدها |
Ama söyleyin, cesedi bulduğunuz yerdeki pencere kütüphanenin arka kısmında, bahçeye bakıyordu, değil mi? | Open Subtitles | .. لكن أخبريني النافذة التي وجدتِ عندها الجثة هل كانت في مؤخرة المكتبة التي تطل على الحديقة صحيح ؟ |
Hastanın ağzının arka kısmında büyük bir apse var. | Open Subtitles | المريض لديه خرّاج ضخم في مؤخرة فمه. |
Süpürgeyi dairesinin arka kısmında tutuyor. - Yani? | Open Subtitles | هي تحتفظ بالمكنسة الكهربائية في الجزء الخلفي من الشقة |
Evin diğer tarafında garajın hemen arka kısmında bulunan ana yatak odasına girmişler. | Open Subtitles | غرفة النوم الرئيسية الموجودة في الجزء الخلفي للمنزل خلف المرآب هنا |
Dörtten yediye kadar olan kaburgaların arka kısmında ve spinöz çıkıntılarında da kırıklar var. | Open Subtitles | على الكسور في الجزء الخلفي للأضلاع من الرابع وحتى السابع، إضافة إلى الناتئات الشوكية. |
Süpürgeyi dairesinin arka kısmında tutuyor. - Yani? | Open Subtitles | هي تحتفظ بالمكنسة الكهربائية في الجزء الخلفي من الشقة |
Pek çok insanda inatçılıklarının ve kinlerinin bulunduğu boynun arka kısmında bir tutulma vardır. | Open Subtitles | هناك الكثير من العقد في معظم الناس في الجزء الخلفي من الرقبة ... حيث بقع عنادهم وعلى الرغم من ... انه مغلق. |
Sanırım, pantolonunun arka kısmında bir tane var. | Open Subtitles | ) أعتقد أن هُناك واحدة بداخل الجزء الخلفي من ملابسكِ |