| Başka biri arkadaşınızın delirdiğini düşünebilirdi ama ben bir şeylerin farkındaydım. | Open Subtitles | كان غيري سيظن أن صديقكم مجنون لكنني لاحظت وجود خطب ما |
| arkadaşınızın vampir avcısına değil, ruh doktoruna ihtiyacı var. | Open Subtitles | ان صديقكم يحتاج اطبيب نفسي لا لقاتل لمصاصي الدماء |
| arkadaşınızın ölümünü ben soruşturuyorum. | Open Subtitles | انا المسئول عن التحقيقات فى قضية موت صديقتكِ |
| Korkarım ki arkadaşınızın başı büyük belada. Beni her dışarı çıkardıklarında, hatta bana izin verdiklerinde denedim. | Open Subtitles | أخشى أن صديقتكم في مشكلة. حاولت الاتصال, لكنه لم يدعني , حاولت |
| Genç erkek arkadaşınızın dalgametresini tam yakalamışsınız. | Open Subtitles | لقد إلتقطت بشكل جيد لباس السباحة الخاص بصديقك. |
| Lisedeki erkek arkadaşınızın kahraman olduğunu... öğrenmek garip miydi? | Open Subtitles | أكان من الغريب أن تكتشفي أن صديقكِ من الثانوية بطل حرب؟ |
| arkadaşınızın nispeten zararsız uyuşturucu aldığından şüpheleniyorum. | Open Subtitles | أشك بأن صديقكما قد تناول مخدراً غير ضار إلى حد ما |
| Kardeşim bu küllüğü arkadaşınızın başına indirirken sakin dursanız iyi olur. | Open Subtitles | من الأفضل لكم أن تلتزموا الهدوء بينما أخي يضرب صديقكم بمنـفضة السجائر هذه |
| arkadaşınızın motoruna el koyuyorum ve sizler de yola koyulup geldiğiniz yer ne zıkkımsa oraya dönüyorsunuz. Anladınız mı? | Open Subtitles | أنتم لا تسمعونني , سآخذ دراجة صديقكم و أنتم ستعودون من حيث أتيتم, أتفهمون ؟ |
| Yarım saat içinde burada olmazsanız ceza olarak arkadaşınızın bacaklarını bu lastik teliyle koparacağım. | Open Subtitles | إذا لم تحضروا خلال نصف ساعة لإنهاء الأمر سأكسر قدمي صديقكم بهذه |
| arkadaşınızın vampire dönüşümünü tam olarak gerçekleştirebilmesi için insan kanı içmesi gerekiyor. | Open Subtitles | صديقكم هنا يحتاج إلى دماء بشرية ليكمل تحوّله إلى مصّاص دماء. |
| İçeride arkadaşınızın hayatını mahvedecek arkadaşlarım var. | Open Subtitles | لدي رجال بالداخل يمكن أن يجعلوا حياة صديقكم كالجحيم |
| Evet bunda bir hata yok arkadaşınızın yükünden dolayı. | Open Subtitles | أرى بأن هذا صحيحاً ويرجع السبب إلى أن صديقكم قام بالقذف |
| Hizmetçiniz bana arkadaşınızın burada olmadığını söyledi. | Open Subtitles | خادمتكِ اخبرتنى ان صديقتكِ ليست بالمنزل هل صديقتكِ ليست هنا؟ |
| Eminim kız arkadaşınızın evine pat diye gidip kapıda ormanların kralı tarafından karşılanmaktansa neyle karşılaşacağını bilmek de hoş bir şeydir. | Open Subtitles | أراهن أنه من الرائع أن تعرف ماتتوقعه بدل الظهور فقط في منزل صديقتكِ لأول مرة |
| arkadaşınızın adını tahmin edeyim mi? | Open Subtitles | دعيني أخمن اسم صديقتكِ |
| O da sipariş etiketine arkadaşınızın adını mı yazdı? | Open Subtitles | و قام بكتابة إسم صديقتكم على ورقة التوصيل؟ |
| Hayallerinizi yıkmak istemem ama arkadaşınızın başı büyük belada. | Open Subtitles | لا أقصد أن أفجر فقاعتكم لكن صديقتكم في مشاكل كثيرة |
| En yakın arkadaşınızın gülümsemesini en son ne zaman gördünüz? | Open Subtitles | لكن ليس هناك الخط الذي يربطك بصديقك المفضل.. |
| Erkek arkadaşınızın ofisini aradım ama tırmanmaya gittiği için izinli olduğunu söylediler. | Open Subtitles | أعذروني يا رفاق لقد تمكّنتٌ من الوصولِ إلى مكتبِ صديقكِ لكنّهم قالوا بأنّه اليومَ في رحلق ترفيهيّة لتسلق الصخور |
| Evet, arkadaşınızın nerede olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | -{\fnArabic Typesetting}.أجل ، أعرف موقع صديقكما |
| FBI'da bir arkadaşınızın bulunması faydalı olurdu öyle değil mi? | Open Subtitles | من المُفيد أن يكون لديك صديق بالمباحث الفيدراليّة، أليس كذلك؟ |
| İşte yazdığınız şeylerin harika yanı bu. Sizin ve arkadaşınızın. | Open Subtitles | هذا هو أروع شيئ، عن ما كتبته أنت و صديقك |