Vocal Adrenaline'den arkadaşları ile bahar tatili için San Diego'ya gitti. | Open Subtitles | هو في سان دييغو بإجازة الربيع مع أصدقائه من الأدرينالين الصوتي |
arkadaşları ile bir saat konuştuktan sonra saat 9:45'te ayrıldı. | Open Subtitles | تحدث مع أصدقائه لمدة ساعة، ثم تركهم في 9.45. |
arkadaşları ile kayak yapmaya gitti ve yarından önce dönmeyecek. | Open Subtitles | ذهب في رحلة تزلج مع أصدقائه ولن يعود قبل الغد سيدتي |
Senin için yılbaşı gecesini ailemin arkadaşları ile havadan sudan konuşarak geçirmekten daha kötü bir şey olacağını düşünmüyorum. | Open Subtitles | أتصوّر أن آخر شيء قد تودينه في عشية رأس السنة هو الدردشة مع أصدقاء والديّ |
Ondan sonra, Angela'nın Okul arkadaşları ile konuşmak istiyorum. Bakalım birşey biliyorlar mı. | Open Subtitles | و بعدها تتحدث مع أصدقاء أنجيلا" في الجامعه" |
arkadaşları ile sokaklarda oyunlar oynayabiliyor ve tıpkı bir kelebek gibi sokaklarda rahatça gezebiliyor. | TED | تستطيع أن تلعب مع صديقاتها في الشوارع، وأن تتنقل في الشوارع مثل الفراشة. |
Tüm zamanını arkadaşları ile Pilar' da Alman denizaltısı avlayarak geçirdi. | Open Subtitles | لقد توقفه عن الكتابة وامضى كل وقته مع اصدقاء في الصيد |
O ve arkadaşları ile ilgili neler bulabileceğime bakacağım. | Open Subtitles | سأحاول معرفة أمور عنه و عن اصدقائه |
Ne de olsa dışarıya arkadaşları ile çıkmıştı ve terapilerimizde bana kendini adaması ile bir ilgisi yoktu bunun. | Open Subtitles | مهما كان, لقد كان بالخارج مع أصدقائه وذلك ليس له أى علاقة بإخلاصه و إلتزامه بجلسات العلاج معى |
Oğlum, Şükran Gününde benim yerime arkadaşları ile olmak istiyor. | Open Subtitles | إبني يريد تركي ويقضي عيد الشكر مع أصدقائه |
arkadaşları ile birlikte yeni öğrencileri kızdırıyorlar. | Open Subtitles | إنه يثير الطلاب الجدد مع أصدقائه |
Her zamanki gibi F4'den arkadaşları ile. | Open Subtitles | كالعادة، مع أصدقائه الـ إف4. |
arkadaşları ile olan ilişkilere ara vermişti. | Open Subtitles | لقد تخلى عن وقته مع أصدقائه |
arkadaşları ile olmaya ihtiyacı var, Christy. | Open Subtitles | -أعرف يحتاج أن يخرج مع أصدقائه... |
Detektif Savannah'ın arkadaşları ile konuşmak istiyor. | Open Subtitles | -يودّ المحقّق أن يتحدّث مع أصدقاء (سافانا ) |
İlgilendiği en önemli şeyler, arkadaşları ile eğlenmek ve ailesinin tepesini attıracak yeni yaratıcı yollar bulmaktan ibaretti. | Open Subtitles | لها اهتمامات أكبر في الحياة كانت الحفلات مع صديقاتها وانشاء روابط جديدة مع ولديها |
Kız arkadaşları ile buluşup kaynatacak konuları olur. | Open Subtitles | ويتحدثون بمواضيع هامة عندما تلتقي مع صديقاتها |
Böylece, Michael'ın arkadaşları ile konuştum ve onları gitmeye ikna ettim. - Tamam. | Open Subtitles | وتحدثت مع اصدقاء مايكل ورحلوا. |
O ve arkadaşları ile ilgili neler bulabileceğime bakacağım. | Open Subtitles | سأحاول معرفة أمور عنه و عن اصدقائه |