Yine aynı araştırma gösterdi ki, arkadaşlarınızın %90'ı sizi mutsuz edecek bir şey yaptıklarında bunu bilmek istiyorlar. | TED | هذا الاستقصاء نفسه أظهر أن 90 بالمائة من أصدقائكم يريدون أن يعرفوا إن كانوا قد قاموا بشيء أزعجكم. |
Hadi bakalım, suçluluk duymadan arkadaşlarınızın fiyatlarını arttırın. | Open Subtitles | لذا قوموا بالمراهنة و اخرجوا مع أصدقائكم بدون الشعور بالذنب |
Ama tıpkı Alman iş arkadaşlarınızın size söylediği gibi yatırım başka bir yere kaydırılırsa anlaşmanızın değeri ne olurdu? | Open Subtitles | أما إذا صُرح الترخيص لجهة أخرى فكما أخبروك سابقا . سيؤول الترخيص لصالح زملائك الألمان |
arkadaşlarınızın ikisinin de polis olduğuyla ilgili bana söz vermenizi istiyorum. | Open Subtitles | اطلب منك ان تعطينى كلمه شرف انه ليس احد من رفاقك |
Sonra da volkanımız birçoğunuzun ve arkadaşlarınızın seyahat planlarını alt üst etti-- Başkan Obama da dahil. | TED | والامر الثاني .. البركان الذي اوقف حركة الملاحة الجوية للكثير من اصدقائكم وحتى لرئيس دولتكم .. باراك حسين أوباما |
İşte ölen arkadaşlarınızın listesi. Öldükleri sıra ile. | Open Subtitles | هذه قائمة بأسماء أصدقاءكم الذين ماتوا بالترتيب حسب موتهم |
Bunun size ailenizin ve arkadaşlarınızın saygısını kazandıracağını anlamışsınızdır sanırım. | Open Subtitles | أعتقد ستجد أن هذه الوظيفة توفر لك الإحترام بين عائلتك وأصدقائك |
Erkek arkadaşlarınızın size asla böyle bir şey yapmayacağını düşündüğünüzü söylediğinizi duydum. | Open Subtitles | وسمعتكن يا فتيات تقلن أنكم تظنون أن أصدقائكم الحميمين لن يقومون أبداً بأي شيء مماثل لكنّ. |
Kıyamet planınız diğer arkadaşlarınızın refahını da hesaba katıyor mu? | Open Subtitles | أثناء إعدادكم للخطة هل تم التفكير بإنقاذ أي من أصدقائكم ؟ |
arkadaşlarınızın ve ailenizin yüzü suyu hürmetine, ...buraların düzgün olmasını istiyorum. | Open Subtitles | من أجل أصدقائكم وعائلتكم، أريد هذا المكان جميل المظهر. |
Peki sizce arkadaşlarınızın dördü de laboratuvara mı gitti? | Open Subtitles | إذا أصدقائكم هؤلاء أتعتقدون أن أربعتهم دخلوا إلى المختبر |
Peki sizce arkadaşlarınızın dördü de laboratuvara mı gitti? | Open Subtitles | إذا أصدقائكم هؤلاء أتعتقدون أن أربعتهم دخلوا إلى المختبر |
FBI'daki iş arkadaşlarınızın çoğu bizim onların ayaklarına gitmemizi beklerler. | Open Subtitles | مُعظم زملائك بالمكتب يتوقعون قدوم المحليين إليهم. |
İşte tam da bu şekilde savaşı durdurabilir ve arkadaşlarınızın eve dönmesine yardımcı olabilirsiniz. | Open Subtitles | تلك هي الطريقة التي ننهي بها الحرب ونعيد بقية زملائك الى الوطن سالمين |
Piyasalardaki güveni yeniden kazanmanın ilk adımı, sizin özgür bırakılmanız ve tabii ki sonra arkadaşlarınızın özgür bırakılması. | Open Subtitles | الخطوة الأولى لاستعادة ثقة الناس هو إطلاق سراحك ثم بالطبع الإفراج عن زملائك. |
Şimdiye kadar, sanık arkadaşlarınızın her birisi bu işlemin parçası olduklarını özellikle reddettiler. | Open Subtitles | حتى الآن، كل رفاقك من المدعى عليهم نفوا على وجه التحديد كونهم جزءاً من تلك العملية |
Sanık arkadaşlarınızın da bu işlemin bir parçası olduğunu mu söylüyorsunuz? | Open Subtitles | هل تقول أن رفاقك المتهمين شاركوا في هذه العملية؟ |
Şimdiye kadar, sanık arkadaşlarınızın her birisi bu işlemin parçası olduklarını özellikle reddettiler. | Open Subtitles | حتى الآن، كل رفاقك من المدعى عليهم نفوا على وجه التحديد كونهم جزءاً من تلك العملية |
Sınıfta arkadaşlarınızın önünde şarkı söylemek de bir şey, ama şu an buradayız ve siz de tamamen yabancı insanların olduğu hoş bir gruba şarkı söyleyeceksiniz ki onlar da aslında gerçekten çok kötü şarkı söylemenizi umuyor. | Open Subtitles | الغناء امام اصدقائكم في الفصل شئ , لكن الان نحن هنا وانت سوف تغنون |
Zengin arkadaşlarınızın daha da zenginleşmesine ya da, kumar oynayıp kaybettiklerinde kurtulmalarına yardım edebilirdiniz. | Open Subtitles | تستطيعون مساعدة اصدقائكم الاغنياء ليصبحوا اغنى اكثر فأكثر واخراجهم من المازق عندما يقامرون ويخسرون. |
arkadaşlarınızın başı beladaydı; ne gerekiyorsa onu yaptınız. | Open Subtitles | , اصدقائكم كانو في مأزق . واضطررتم لفعل ما يجب عليكم فعله |
arkadaşlarınızın ölmesi zor birşey. Ama siz devam edin! Sonra görüşürüz! | Open Subtitles | صعبٌ عليكم موت أصدقاءكم لكن عليكم التحمل |
Eveeet... bu yaz tüm arkadaşlarınızın aileleriyle tatile çıkıp eğlendiğini ve sizin "hey, biz hiçbirşey yapmıyoruz" | Open Subtitles | الأن ، نحن نعرف أن جميع أصدقاءكم قضوا إجازه ممتعه بالذهاب في إجازه عائليه |
Ama sözünüzden dönerseniz, Amiral'e sizin ve arkadaşlarınızın peşine düşmesi için acımadan ısrar ederim. | Open Subtitles | لكنك إذا نكثت بالعهد سأدع الأدميرال يتعقبك أنت وأصدقائك بدون أي رحمة |