arkadaşlarınızla ve ailenizle iletişim kurmak için verdiğiniz veri daha sonrasında siyasi bir sistemde kullanılmıyor. | TED | فانت لا تقدم بيانات تواصلك مع عائلتك وأصدقائك ثم يتم استغلالها لأجندة سياسية. |
Sizin ve arkadaşlarınızla daha fazla muhabbet etmek isterdik. Wow. Ne? | Open Subtitles | يمكننا مشاركتك المزيد أنت وأصدقائك ماذا؟ |
Benimle gel. Kardeşlerim arkadaşlarınızla ilgilenir. | Open Subtitles | تعالوا معي أختي ستهتم بأصدقائك |
Ve önce arkadaşlarınızla ziyafete başlayacağım. Sizi tatlı faslına saklıyorum. | Open Subtitles | سوف أبدأ بأصدقائك أولاً وأوفرك للتحلية |
Çocuklarınızla, iş arkadaşlarınızla, aile ve arkadaşlarınızla konuşarak istismara gün ışığını gösterin. | TED | أظهروا العنف للنور بكلامكم عنه مع أطفالكم، مع زملائكم بالعمل، أصدقائكم والعائلة |
Size elimdeki materyalleri yollarım. Siz de arkadaşlarınızla görüşürsünüz. Olur. | Open Subtitles | سأرسل لك المعلومات بإمكانك إعطائها لزملائك |
Şu arkadaşlarınızla ayrıldığınızdan beri doğru dürüst bir huzura kavuşamadınız. | Open Subtitles | لم تحصلي على دقيقة سلام منذ تأسيسك لشركة مع الأصدقاء |
Teneke bir kutuda arkadaşlarınızla bağlı olarak geçirmek için | TED | إن 240 يوما مدّة طويلة للسفر مع زملائك في علبة من الصفيح. |
arkadaşlarınızla gürültülü kafelerde konuşursunuz. | TED | وتعلمون أيضاً أنه يمكنك التحدث مع أصدقائك في الحانة الصاخبة. |
Ayrıca, arkadaşlarınızla güzel bir gizemi çözmeye bayılırsınız siz. | Open Subtitles | إلى جانب أنك وأصدقائك تحبون حل الألغاز الجيدة |
Yani, isterseniz siz de arkadaşlarınızla Paris'te bir film çekebilirsiniz. | Open Subtitles | -أعني ، أنت وأصدقائك في باريس يمكنكم فعل ذلك إن أردتم -نعم ، بالتأكيد |
- ...arkadaşlarınızla bunu "iki problem de çözüldü" gibi algılayabilirsiniz. | Open Subtitles | فسوف ترى أنت وأصدقائك أن المشكلة حلت لا |
Şimdi burayı arkadaşlarınızla doldurun. | Open Subtitles | والآن التحق هنا بأصدقائك |
İzninizle ben arkadaşlarınızla ilgileneceğim. | Open Subtitles | اعذرني بينما أهتم بأصدقائك |
Dipnotlar yazabilir ve bunları arkadaşlarınızla paylaşabilirsiniz ve bu başyapıtları incelerken neler hissettiğinize dair sohbet edebilirsiniz. | TED | يمكن تعليق أشياء، وإرسالها إلى أصدقائكم وبدء محادثة فعلية حول ما تحس به حين تنظر إلى هذه التحف. |
Oksitosin aileniz ve arkadaşlarınızla fiziksel temas kurmanızı sağlar. | TED | فالأوكسيتوسين يجعلكم ترغبون في اتصال بدني مع أصدقائكم وأسركم. |
Bakımevindeki iş arkadaşlarınızla konuştuk. | Open Subtitles | تحدثنا لزملائك في العمل في منزل هافوي |
Bunu, arkadaşlarınızla plan yapıp o planlara uyarak ve partnerinizi de bunun için cesaretlendirerek yaparsınız. | TED | تفعلون ذلك بوضع خطط مع الأصدقاء وتنفيذها، وتشجيع شريكك ليفعل بالمثل. |
Bu olay eski iş arkadaşlarınızla yaptığınız bir iş anlaşması yüzünden olabilir mi? | Open Subtitles | هل يمكن أن تكون بسبب تعاملاتك التجارية مع زملائك القدامى ؟ |
Araba müziğini arkadaşlarınızla paylaşabilirsiniz. | TED | موسيقى السيارات، يمكنك مشاركتها مع أصدقائك. |