| Green Arrow'un işlerimi şahsen gelip bozmamasından dolayı aşağılanmış hissetmeye başlıyorum. | Open Subtitles | أنا بدأت بالحصول على أهانة السهم الأحضر ليس العبث بعملياتي الشخصية |
| Arrow'un bu şehir için yaptığı iyi şeyler olsa da suçlu olduğuna dair kanıtları görmezden gelmek de bir o kadar zor. | Open Subtitles | في حين أنه من الصعب تجاهل كل ما قدمه حسن السهم للمدينة، من الصعب على قدم المساواة لتجاهل الأدلة من ذنبه واضح. |
| O adam Arrow'un bayrağını devralabiliyorsa ben de annenizinkini alabilirim. | Open Subtitles | ولقد أثّر فيّ، فطالما بوسع ذلك الرجل حمل رسالة السهم |
| SSB'yi Green Arrow halimin peşime taktı şimdi de başkan olarak peşime düştü. | Open Subtitles | أرسل وحدة التقصّي ورائي باعتباري السهم الأخضر والآن هو يسعى ورائي باعتباري العمدة |
| Ordu aldığından beri "Arrow" laboratuar dışında. | Open Subtitles | لقد تم نقل فيروس أرو من المختبر منذ قام الجيش بشراؤه |
| Kendi sebepleri dolayısıyla Green Arrow'u korumaya kendini adadığı çok açık. | Open Subtitles | من الواضح أنه عاقد العزم على حماية السهم الأخضر لأغراضه الخاصة |
| Yanımda, Golden Arrow'da denize açılmış, ve geri dönerek olanları bize anlatacak bir adam var. | Open Subtitles | لدى رجل هنا أبحر إلى السهم الذهبى وبقى على قيد الحياة ليخبركم بذلك |
| Cisco, Barry'nin Flash olduğunu Oliver'ın da Arrow olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | سيسكو، وأنا أعلم في باري فلاش، وأوليفر السهم. |
| Green Arrow'un peşinde kim varsa benim dostumdur, ve onu içeri attıklarında onlarla birlikte en ön sırada izliyor olacağım. | Open Subtitles | اى شخص وراء السهم الاخضر صديق لى وانا ساكون جالسة بالواجهة ومركزة معهم عندما يخذلوا هذا الشخص |
| Green Arrow'dan, Watch Tower (Bekçi Kulesi)'ne, yerimizi aldık. | Open Subtitles | من السهم الأخضر إلى برج المراقبة نحن في الموقع |
| Watch Tower'dan, Green Arrow'a, durumunuz nedir? | Open Subtitles | برج المراقبة إلى السهم الأخضر ما الحاله عندك؟ |
| Green Arrow'den, Watch Tower'a. Boyscout(İzci) artık güvende. | Open Subtitles | من السهم الأخضر إلى برج المراقبة الكشّاف خارج الغابة |
| Eğer Green Arrow gibi teröristler yetenekleri olan insanları işe alırsa, özgürlük ve demokrasiyi korumanın tek yolu, ateşe ateşle karşılık vermektir. | Open Subtitles | إذا كان إرهابي مثل السهم الأخضر يجنّد الناس ذوى القدرات، الطريق الوحيد لحماية الحرية والديمقراطية أن نحارب النار بالنار |
| Bu gece yardım için Green Arrow'u çağırabilirin. | Open Subtitles | , الليلة كان يمكنك طلب السهم الاخضر للمساعدة |
| Bayanlar ve baylar, Black Canary, Green Arrow, ve Hawkları kaybettik. | Open Subtitles | أيها السيدات والسادة , لقد فقدنا بلاك كناري , السهم الأخضر و الهوكس |
| Green Arrow'un kuzeni olmadığını kabul ederek başla. | Open Subtitles | يمكنك ِ البدأ بالاعتراف بأنك ِ لست حقا أبنة اخت السهم الأخضر |
| Öncelikle, o Green Arrow'un yeğeni değil. | Open Subtitles | للمبتدئين , هي ليست أبنة أخت السهم الأخضر |
| Green Arrow ve Zatara'nın izlerini taşıyor. | Open Subtitles | يشيران إلى تعليم من السهم الأخضر وزاتارا |
| O kadar şaşırma, Red Arrow benim yeğenim. | Open Subtitles | ليس كل ذلك مفاجئة , السهم الأحمر هو أبن اخي |
| Ryan Arrow, Stanford'dan Onur belgesi ile mezun. | Open Subtitles | د.ريان أرو ، تخرج بتقدير جيد من ستانفورد |