Bu hesaba göre, gelecek 10 yılda, 12 derecelik bir sıcaklık artışı olacak. | Open Subtitles | طبقا لهذا، نحن ننظر في زيادة من 12 درجة مئوية. في العقد التالي، |
Karbondioksit gibi sera gazlarının küresel boyutta artışı da tayfunları tetikler. | Open Subtitles | ساعد في زيادة عالمية في غازات الدفيئه مثل ثاني أكسيد الكاربون |
Kariyerim boyunca kilo artışı ve obezite hakkında konuşacağım aklıma hiç gelmezdi. | Open Subtitles | لم تكن لدي فكرة أنني سأتحدث عن زيادة الوزن والبدانة طوال مهنتي |
Alice tarafından seçilen o zor problem ise, kanserli çocuk vakalarının artışı oldu. | TED | المشكلة الصعبة التي اختارتها أليس كانت ارتفاع معدلات الإصابة بالسرطان في مرحلة الطفولة. |
Efendim, ısı alıcılarımız gemiden gelen düzensiz bir enerji artışı tespit ettiler. | Open Subtitles | يا سيدي ، أجهزة الاستشعار الحراري تظهر تراكم للطاقة داخل السفينة |
ancak toplumun istediği mükkemmeliyetçilik ise en yüksek artışı gördü. | TED | لكن الكمالية المفروضة مجتمعيًا كان لها النصيب الأكبر من الزيادة |
Ne yazık ki, geçici bir kilo artışı kalıcı hale gelebilir. | TED | للأسف، زيادة الوزن المؤقتة يمكنها أن تصبح دائمة. |
Çok öncelere gidecek olursak okyanuslarımızdaki yiyecek toplamada artışı görürüz. | TED | وكلما عدنا إلى الوراء، كلما لاحظنا زيادة في كمية الطعام الذي حصلنا عليها من المحيطات. |
Böylesi bir testosteron artışı, bir erkeğe, aksi durumda hiç farketmeyeceği bir kadını izleme dürtüsü verebilir. | TED | زيادة كهذه في التستوستيرون قد تعطي الرجل الدفعة الكافية لتتبع امرأة لن يكون قد لاحظها لولا ذلك. |
Asıl problem, beşeri faaliyetler sebebiyle sera gazı yoğunluğunun artışı sonucu meydana gelen küresel ısınmadır. | TED | المشكلة هي الاحتباس الحراري، الناجمة عن زيادة تركيز الغازات الدفيئة الناتجة عن النشاط البشري. |
O halde diyoruz ki, gelir artışı 16 kat, carbon artışı sıfır. | TED | نحن نريد زيادة في الدخل تبلغ 16 مرة بدون أي زيادة في انبعاث الكربون |
Logaritmik ölçek, artışın derecesini saklıyor. Çünkü bu 1890 nüfus sayımından beri trilyon kat bir artışı temsil ediyor. | TED | يخفي المقياس اللوغارثمي حجم الزيادة لأن هذا يمثل زيادة تريلون ضعف منذ تعداد 1890 |
Fiyat artışı yoksullar için de teşvik sağlıyor. | TED | وتوفر الدافع للفقراء بتوفير زيادة في السعر. |
Belki de dopamin artışı yaratıcılıktaki artışla bağlantılıdır. | TED | لذا ربما زيادة الدوبامين مرتبطة بزيادة الابداع |
Bu sıcaklık artışı bizim için büyük bir sorun olarak görünmeyebilir ama planktonlar için öyle. | TED | الآن، قد لا يبدو ارتفاع الحرارة ذاك أمراً مهمًا بالنسبة لنا، لكنه كذلك للعوالق. |
Sinapslarda, yani nöronlar arası bağlantılarda da hareket artışı gözlemlenir. | TED | كما أن هناك ارتفاع في نشاط الوصلات العصبية، الترابط بين الخلايا العصبية. |
Çiftçiler en iyi hayvancılık uygulamaları hakkında haftada 3 SMS alıyorlar ve mesajda yazanları uygulayanlar üç ay gibi kısa bir zaman diliminde üretkenlik düzeyindeki artışı görebiliyor. | TED | يتوصل المربي ب 3 رسائل نصية كل أسبوع بها نصائح من يعمل بها يلاحظ ارتفاع في حجم إنتاجه في ظرف 3 شهور |
- Enerji artışı devam ediyor, efendim. - Silahlara enerji yüklüyorlar. Albay, buradan gitmemiz gerekiyor. | Open Subtitles | تراكم طاقة يستمرّ، سيدى انهم يذخروا اسلحتهم عقيد، نحن يجب أن نخرج من هنا |
c:#FF0080Yaklaşık yarım milyar yıl önce... c:#FF0080...genomların uzunluğundaki ani dramatik artışı gösteriyor. | Open Subtitles | إنها تظهر الزيادة المفاجئة في طول الجينوم قبل حوالي نصف مليار عام |
Terfiim beni senden biraz ayırmış olabilir ama maaş artışı da beraberinde geldi. | Open Subtitles | لربما قد أبعدتني ترقيتي قليلاً عنكِ و لكنها تترافق بزيادة ضخمة في الراتب |
doğada kalsiyum, demir ve silikon artışı oldu. Ve organizmalar nasıl sert malzemeler yapacaklarını öğrendiler. | TED | تزايد الكالسيوم والحديد والسيليكون في البيئة. وتعلمت الكائنات الحية كيف تصنع موادا صلبة. |
En fazla oksitosin artışı onda oluyor. | TED | هى التي حدث لها أعلى إرتفاع للأوكسيتوسين. |
Çoğu kişi Afganistan ve Kongo gibi ciddi çatışmaların yaşandığı ülkelerde yüksek bir nüfus artışı oranı olmadığını düşünür. | TED | يعتقد الكثيرون أن أفغانستان والكونغو، والتي عانت من صراعات حادة، أنه ليس لديهم معدل نمو سكان سريع. |
12 hafta hokkabazlık öğrendikten sonra MR'da insanların beyninde gri madde artışı görüldü. | TED | يظهر تصوير الرنين المغناطيسي ازدياد المادة الرمادية لدى الأشخاص بعد 12 أسبوع من تعلم اللعب بالكرات. |
Actual, hava uçuşundaki resimlere göre ikincil yerde trafik artışı var bunlar birincil hedefinizdir. | Open Subtitles | لاحظنا زياده في الحركه في مواقع ثانويه وحدات التدخل السريع للعدو تبعد 8 كيلو عن الهدف الرئيسي |