- Susan artık gerçek bir canavarsın, ve bu, iyi adamlarla iyi bir ligde oynuyorsun demek. | Open Subtitles | أنت وحش حقيقي الآن مما يعني بأنك تلعبين مع الرجال الكبار |
Shosh, bak, sana sonsuza dek müteşekkirim çünkü benim artık gerçek bir işim var, gerçek sorumlulukları olan. | Open Subtitles | إسمع أنا شاكر لك كثيراً لأن لدي عمل حقيقي الآن بمسؤوليات حقيقية |
- Cadısın. Safkan %100 cadısın. O da geldiğine göre, artık gerçek güce sahibiz. | Open Subtitles | انتِ ساحرةٌ خالصةُ الدم بوجودكِ هنا لدينا قوة كبيرة الآن |
O da geldiğine göre, artık gerçek güce sahibiz. | Open Subtitles | بوجودكِ هنا لدينا قوة كبيرة الآن |
artık gerçek olması, insanı karar vermek zorunda bırakır. | Open Subtitles | معرفة أن الأمر حقيقي يعني أنه يجب اتخاذ قرار |
Bunun hapiste zayıflık sinyali olduğunu biliyorum ama artık gerçek hayattasın. | Open Subtitles | أعلم أن بالسجن يكون علامه على الضعف ولكنك خرجت إلى العالم الحقيقي الآن |
Geri cevap vermek istedim ama artık gerçek bir şeyler hissedip hissedebileceğimi bilmiyorum. | Open Subtitles | أردت أن أقولها لها ولكني حتى لا أعلم إن كنت قادر أن أشعر بشعور حقيقي بعد الآن |
artık gerçek bir erkek olmadığımı anlıyorum. | Open Subtitles | مشاهدة نفسي كيف أصبحت رجلاً غير حقيقياً الآن |
Hayır, öldüğü için ve artık gerçek bir liderimiz olduğu için şanslıyız. | Open Subtitles | أجل، نحن محظوظون أنه قد مات ونحن محظوظون أن لدينا قائدة حقيقية الآن |
artık gerçek bir RocknRolla olacağım. | Open Subtitles | سوف أكون روك ان رولا حقيقي الآن |
Seni uyarmak zorundayım... ben artık gerçek bir büyücüyüm. | Open Subtitles | عليّ تحذيرك بأنّي ساحر حقيقي الآن |
Çünkü biliyorsun ben artık gerçek bir ajanım. | Open Subtitles | لأنك تعرفين أنا جاسوس حقيقي الآن |
Evet, artık gerçek bir kanıtımız var ama ne işe yarayacağı konusunda bir fikrim yok. | Open Subtitles | -أجل، لدينا دليل حقيقي الآن ، لكن ليس لديّ أدنى فكرة عمّا أفعله بهذا |
Nasılsın? Demek artık gerçek bir askersin? | Open Subtitles | إنّك جنديٌّ حقيقي الآن إذاً، صحيح؟ |
O da geldiğine göre, artık gerçek güce sahibiz. | Open Subtitles | بوجودكِ هنا لدينا قوة كبيرة الآن |
artık gerçek olması, insanı karar vermek zorunda bırakır. | Open Subtitles | معرفة أن الأمر حقيقي يعني أنه عليك اتخاذ قرار |
artık gerçek ismimi kullanıyorum. | Open Subtitles | أستخدم إسمي الحقيقي الآن |
- Jess, artık gerçek bir öğretmen oldun. | Open Subtitles | جيس، أنت a المعلّم الحقيقي الآن. ما؟ |
Ve Rodman's Neck'teki poligonda çalıştıktan sonra artık gerçek bir polis gibi hissetmediğini söylemişti. | Open Subtitles | Rodman's Neck , و عمل في مجال الرماية في قال أنه لم يشعر بأنه شرطي حقيقي بعد الآن. |
Üçüncü mesaj. Tekrar hatırlatmak istedim. artık gerçek para kazanıyorum. | Open Subtitles | هذه الرسالة الثالثة، أريد تكرار كلامي فحسب، أنا أجني مالا حقيقياً الآن. |
artık gerçek bir ailem varmış gibi hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر أنني في عائلة حقيقية الآن. |