"artık onunla" - Translation from Turkish to Arabic

    • معها بعد الآن
        
    • معه بعد الآن
        
    • معه الآن
        
    • معه الأن
        
    - Ama Artık onunla beraber değil. Open Subtitles لكنه لم يعد معها بعد الآن لأنهم توقفوا عن ممارسة الجنس الوحشي
    Ama Artık onunla yatmayacağını söyleyeceksin ona, değil mi? Open Subtitles ولكنك أخبرتها انك لن تنام معها بعد الآن, صحيح؟
    Artık onunla kavga edecek gücüm kalmadı. Open Subtitles أنا لم يكن لديك الطاقة للقتال معها بعد الآن.
    Artık onunla sevişmediği için kızını öldüren adamı mı? Bunu bilmiyordun ki. Open Subtitles رجل قام بقتل إبنته لأنها لا تريد ممارسة علاقة معه بعد الآن
    Ama Artık onunla olamayız. Open Subtitles بإمكاننا امتلاك العالم بأكلمه لكن لا يمكننا العمل معه بعد الآن
    Artık onunla çalışmak çok kolay olacak. Open Subtitles سيكون من السهل جداً العمل معه الآن
    - Ona âşık değilim dedim, anladın mı? - Tabii canım. Ayrıca, Artık onunla olmadığıma çok memnunum. Open Subtitles أنا لست مغرمة به في الحقيقة أنا سعيدة أني لست معه الأن
    Ah, Artık onunla konuşmamalısın. Open Subtitles يجب أن لا تتحدثي معها بعد الآن.
    Tanrı'ya şükür Artık onunla aynı yerde çalışmıyorum. Open Subtitles الحمد لله ليس لدي للعمل معها بعد الآن.
    Artık onunla muhattap olmak istemiyor. Open Subtitles هي ليس لديها شيء لتفعله معها بعد الآن
    O yüzden Artık onunla çalışmayacağım. Open Subtitles لهذا لن أعمل معها بعد الآن
    - Artık onunla konuşmanı istemiyorum. Open Subtitles لا تتحدث معها بعد الآن
    Artık onunla nasıl başa çıkacağımı bilmiyorum. Open Subtitles أخشى أنّي لا أعلم كيف أتعامل معه بعد الآن
    Lütfen Violet, Artık onunla tartışma. Open Subtitles أرجوك يا فيوليت لا تتشاجري معه بعد الآن
    Ama Artık onunla oynayamayız. Open Subtitles لكن لا يمكننا اللعب معه بعد الآن.
    Artık onunla kalmak için bir sebep de kalmadı. Open Subtitles ليس لديّ سبب لأبقى معه بعد الآن
    Çünkü Artık onunla çalışmak istemiyorum. Open Subtitles - لأنني لا أريد العمل معه بعد الآن -
    Artık onunla ol Open Subtitles وأن أكون معه الآن
    Artık onunla resmi bir ilişki kurmalıyız. İşbirliğine mecbur bırakmalıyız. Open Subtitles يجب أن نشكل علاقة معه الآن
    Artık onunla bir ilişkim kalmadı. Open Subtitles لا يوجد أي إتصال لي معه الأن هل بإمكانك الإتصال معه ؟
    Hayatta hak etmediğin kadar kayıp yaşadın hiçbirimiz senin oğlunu yabancılara kaptırdığını görmek istemiyoruz Artık onunla konuşmalısın. Open Subtitles لقد حصلت على أكثر من نصيبك من الخسارة , في هذه الحياة و لا أحد فينا يريد رؤيتك تخسرين إبنك من أجل شخص ما لكن يجب أن تتكلمي معه الأن.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more