Sürekli enzim akışı kıkırdağı bozmaya başlar ve eklemi güçsüzleştirerek artrite neden olur. | TED | وتتسبب موجات الإنزيمات المستمرة في تدهور حالة الغضروف، ما يضعف المفصل ويؤدي إلى التهاب المفاصل. |
Bununla birlikte artrite karşı en iyi savunma hayattaki tercihlerimiz. Eklemlerdeki baskıyı azaltmak için sağlıklı bir kiloda olmak, yoga ve bisiklet sürmek gibi hafif sporlar yapmak, sigara içmemek gibi. | TED | حالياً، فإن بعض أفضل أساليب دفاعنا ضد التهاب المفاصل تتمثل بأنماط حياتنا: ضمانُ وزنٍ صحيّ لتخفيف الضغط على المفاصل، ممارسةٌ أقل لتمرينات شديدة الوطأة مثل اليوغا أو ركوب الدراجة، وتجنب التدخين. |
İnanabiliyor musun? Doktor artrite iyi gelir diyor. | Open Subtitles | الأطباء يقولون أن هذا جيد لإلتهاب المفاصل |
Stephen, soğuk suyun artrite iyi geldiğini söylemişti. | Open Subtitles | لقد حدث أن ستيفن أشار الى ان السباحه في الماء البارد تقوم بالعجائب لألتهاب المفاصل |
Kurşun yarasından önce, el ve parmak eklemlerinde artrite ait izler buldum. | Open Subtitles | وجدت علامات لإلتهاب المفاصل على براجمه ومعصميه التي تسبق إصابة الرصاصة. |
Bu etkili ve ciddi önlemler dışında otoimmün artrite yol açan nedenler tedavi açısından hâlâ büyük zorluk teşkil ediyor. | TED | ولكن بعيدا عن هذه التدابير القاسية، فإن الاستهداف المباشر لمسببات التهاب المفاصل المناعي يشكّل تحديًا علاجيًا من نوعٍ خاص. |
Tabi artrite de iyi geliyor. | Open Subtitles | وهو جيّد لإلتهاب المفاصل أيضا |