Boom, 47 milyon dolar hesaba yattı ve Aruba'ya gitmek üzere en iyi arkadaşımın teknesindeyiz. | Open Subtitles | ازدهار ، 47 مليون دولار من الرسوم في وقت لاحق نحن هنا مع أفضل صديق لي في قارب فى طريقنا إلى أروبا |
Çünkü ofisine göre tam altı ay önce Aruba'ya emekli olmuşsun. | Open Subtitles | لأنه وفقا إلى مكتبك أنت متقاعد منذ ستة أشهر... على أروبا |
Aruba plajında çıplak halde Mai Tais yudumlamıyorduk. | Open Subtitles | كنا الجلوس عاريا في على شاطئ في أروبا تايس الذرة الصالحة للشرب. |
- Yoruba yoruba Aruba yoruba yoruba yoruba Aruba raruba - | Open Subtitles | ♪يروبا يروبا ♪ ♪ اروبا يروبا ♪ ♪ يروبا يروبا ♪ |
Sen, ben, Aruba, teknem, bu hafta sonu, ne dersin? | Open Subtitles | أنت, أنا, في أوروبا, على قاربي, هذه العطلة, ما رأيك؟ |
Bastığı an Aruba'ya toz olup gideceğiz. | Open Subtitles | ضغطة واحدة ونصبح مُجرّد غُبار يهُب على أروبا. |
Dinamik ikili hem Aruba hem Barbados'u ziyaret eden bin Amerikalı bulmuş ve yardım istiyor. | Open Subtitles | الثنائي الديناميكي قلص القائمة إلى 1،000 أميركي قد زاروا "أروبا" و"بربادوس" لكنهم يحتاجون مساعدتنا. |
Aruba'dakinde tatlı su var, ama Bay Isaacs'te tatlı ve tuzlu su karışımı var. | Open Subtitles | في "أروبا" كانت مياه العذبة لكن في حالة السيد "ايزاك" كانت مزيج من المياه العذبة والمالحة. |
Boşuna demiyorum, Aruba daha iyi bir seçenekti. | Open Subtitles | - بلى. ليس من أجل شيء، ولكن أروبا كان قد كان خيارا أفضل. |
Bir gün Aruba'da bir kumsalda el ele koşuyoruz diğer günse "Seni bir daha görmek istemiyorum." içerikli bir mesaj geliyor. | Open Subtitles | أسواء أسبوع طوال حياتي ذات يوم , كنا نركض بجانب الشاطئ في جزيرة "أروبا" يداً بيد |
Ama kendi faniliğimi düşündüğümde -- ki fazlaca düşünürüm -- kaybettiğim herkesi düşündüğümde, özellikle de annemi, beni rahatlatan Aruba'daki o dehşet verici an. | TED | لكن كلّما فكّرتُ بأنني شخص فانٍ وأفعل ذلك كثيراً... كلّما فكّرتُ في كل من فقدت، ولاسيّما أمّي، ما يريحني هو لحظة الذهول تلك التي عشتها في أروبا. |
Ve geçen 2 ay burada vakit geçirdikten sonra Springfield ile Aruba arasında bir süper tren hattı kurmanın mümkün olmadığı kanısına vardım. | Open Subtitles | وبعد زيارة المنطقة للشهرين الماضيين، قررت عدم قابلية بناء قطار سريع بين (سبرينغفيلد) و(أروبا). |
Aruba'da olsaydın, yerliler sırtındaki kılları yakardı. | Open Subtitles | إن كنت بـ(أروبا) كان ليقطع سكان المدينة ظهرك |
Beraber Aruba'ya gidecektik. | Open Subtitles | ونحن كُنّا نَذْهبُ للذِهاب إلى أروبا... |
Fotoğraf çekimi için Aruba'ya gidiyor. | Open Subtitles | هي تَطِيرُ إلى أروبا لa إلتقاط صور. |
O panikle, birisi Aruba'yı bir ararsa, senin para uçar. | Open Subtitles | مكالمة هاتفية مضطربة إلى أروبا (جزيرة هولندية)، ونقودك تختفي |
O paranın izini Aruba'daki bir offshore hesabına kadar sürdüm. | Open Subtitles | لقد تتبعت ذلك المال حتى وصلت الى جزيره اروبا |
Kristol'un Aruba'nın güneyinde görüldüğünü bildir. | Open Subtitles | هاتفه لاخباره عن مشاهدة كريستول فى شمال اروبا |
Haftaya gideceğim Aruba gezisi, aslında çok basit, bilirsin "uyunacak, yüzülecek ve yüzüne bir şeyler yaptırılacak yer" kısmını bilirsin. | Open Subtitles | سأرحل ألى اروبا الأسبوع المقبل ولكن الاساسيات النوم والسباحة الأشياء الخاصة بالعناية بالوجه |
"Parayı Aruba'ya gönderir misin?" diye soracaksın. | Open Subtitles | " فلنقل " هل يمكن تحويل المال إلى أوروبا محاولة لطيفة |
Tabii Aruba'ya gitmek istemiyorsan. | Open Subtitles | إلا إذا رغبت بأن تذهب إلى أوروبا |
-Aslında Aruba çok hoş... bir yer değil. | Open Subtitles | اوربا اوربا ليست بتلك الجودة |