"arzuluyorum" - Translation from Turkish to Arabic

• أشتاق
• أتوق
• أشتهي
• اطمح
• بشدة

Kültürü arzuluyorum ve eğlenceye susamış haldeyim.
أنا أشتاق للثقافة و عطشى للترفيه

Seni çok fazla arzuluyorum.
أشتاق إليها كثيرا

Çok garip ama ben de onu bu yüzden arzuluyorum.
‫ولكن هذا مضحك ‫لأنني بهذه الحالة أتوق اليه

Sadece bu akvaryuma tıkılıp kalmaktan dolayı değil, memeleri çok fazla arzuluyorum.
ليس بسبب احتجازي في هذه الزنزانة اللعينة يا رجل، إنني أتوق لبعض الأثداء

Yanlış anlamayın ama o pisliği arzuluyorum.
،لكن رجاءًا، لا تسيء فهمي .أنا أشتهي هذه القذارة

Ve hâlâ birisiyle karşılaşıp aşık olmayı ve evlenmeyi arzuluyorum.
وانا مازلت اطمح ان اقابل شخصا ما وان اقع في الحب واتزوج

Yüce Ayini kimin yaptığını öğrenmeyi derinden arzuluyorum.
أنا حقًا لا أعرف أنا راغبة بشدة أن أعرف من كان وراء إنهاء الشعائر الكبرى

"Seni özlüyorum. "Yapayalnızım ve senin varlığını arzuluyorum.
مفتقدك و وحيد و أشتاق لرؤيتك

Ondan nefret ediyorum, onu arzuluyorum.
.أكرهُه .أشتاق إليَه

Seninle yalnız kalmayı arzuluyorum. "
"أشتاق لنكون معاً و وحدنا

"Yalnız kalmayı arzuluyorum".
"أشتاق لأكون وحدي معك"

Neredeyse onun burada olmasını arzuluyorum.
أشتاق له الآن

Ölmeyi arzuluyorum.
أشتاق للموت

Tekrar şiddete başvurmak için birinin bana zarar vermesini, yada evime zorla girmesini yada sadece bir bahane vermesini öyle çok arzuluyorum ki...
أتوق أو أرغب لشخص ما في محاولة ليؤذيني أن يقتحم منزلي

Evet, Şövalye, ölümü arzuluyorum.
نعم, أنا أتوق للموت

Tekrardan kollarında olmayı çok arzuluyorum.
"أتوق لأكون في حضنك ثانيةً"

Çok istiyorum. Çok arzuluyorum. Dayanamıyorum.
أتمنى ذلك، أرغب في ذلك، أشتهي ذلك

Sadece biraz daha farklı bir şeyi arzuluyorum.
أنا فقط أشتهي شيئاً مُختلفاً قليلاً.

Bense sadece Tanrıları memnun etmeyi arzuluyorum.
ولكنني أشتهي إرضاء الآلهة فقط

Ancak hala daha derin bir şeyi arzuluyorum.
... لكنني لا زلت اطمح لشيئ اعمق

Ya da en azında öyle çok arzuluyorum ki, olduğunu sanıyorum.
أو أنني آمل هذا بشدة فيُخيّل لي هذا