"arzunun" - Translation from Turkish to Arabic

    • الرغبة
        
    • الشهوة
        
    • لرغبتك
        
    İnsanlık tarihinde ilk kez arzunun temelindeki bağ kurmayla ve hazla ilgili alakalı olarak seks yapmak istiyoruz. TED إنها المره الأولي التي نريد فيها الجنس مع مرور الوقت حول السعادة والعلاقة الراسخة في الرغبة.
    Bu hikaye bize cinsel arzunun genelde ilişkilerde nasıl işe yaradığını anlatan hikayelerden değil. TED ليست هذه هي القصة التي تُروَى لنا عادةً عن كيفية استمرار الرغبة الجنسية في العلاقات طويلة الأجل.
    Ölçülü kal sevginde kaptırma kendini arzunun belalı akışına. Open Subtitles واحفظي نفسك من تنازل الهوى فكوني بعيدا عن الاصابة بسهمه وخطر الرغبة
    Ayrıca bakire bir tanrıçadır, seks onun dünyasında yer almaz, herhangi bir erkeksi arzunun sınırları ötesinde yer almaktadır. Open Subtitles بالإضافة إلى أنها آلهة عذراء، ليس للجنس مكان في عالمها، إنها في الواقع بعيدة عن مبلغ الشهوة لأي رجل.
    Fakat bazı noktalarında hayvani arzunun aşağılık doğasını da en azından koymalıyız demişler. Open Subtitles لكن في مشاهد أوضحوا عن طبيعة الشهوة الحيوانية
    Melek ise iyileşme arzunun bilinçaltı tarafından çarpıtılmış hali. Open Subtitles أجل، الملاك تمثيل لاشعوري... لرغبتك في الشفاء...
    Bu da arzunun kendisini realiteye nasıl kaydettiğiyle alakalıdır onun şeklini bozarak. Open Subtitles هكذا تحفر الرغبة نفسها على جدار الواقع عبر تشويهه
    Kitaptaki "Vampir arzunun metaforudur." düşüncesinin gerçekten ilginç olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles أنا اعتقد أن ذلك مشوق حقا ، مصاصي الدماء يحتاج الرغبة
    Bir günlük sevgili diyerek, içimde arzunun ateşini yaktın. Open Subtitles لقد جعلتينني صديقك ليوم وأثرتِ بي الرغبة
    Kaç kişi, zarafetin, arzunun, ve tutkunun değerini biliyor ki? Open Subtitles ما حقيقة القيم التي تعرفها عن الجمال، الرغبة والعاطفة؟
    Eğer tek zorluk parti için anında gelen arzunun eksikliğiyse, ne yapacağını biliyorsun: Parti elbiseni giy ve partiye git. TED لأنه إذا كانت المُشكلة هي انعدام الرغبة العفوية في الحفل، فأنت تعرف ما عليك القيام به: وهو أن ترتدي ملابس الحفل ثم تذهب إليه.
    Tümü de öfkenin etkisiyle, zarar vermeye, öldürmeye yönelik bilinçli bir arzunun ürünü. Open Subtitles -وما فعلته للملازم الذي ضربته في الحفل كُلّها في حرارةِ الغضبِ، ، مع الرغبة الواعية للقَتْل؟
    Beni beceriksiz yapan da bu, arzunun eksikliği. Open Subtitles ذلك ما سيجعلني غير رشيقة، انعدام الرغبة
    Ben arzunun Barışçıl Kaynağı'yım,masöz. Open Subtitles أنا من مصادر الرغبة الهادئة,المدلكة
    Dişil arzunun gizemidir. Open Subtitles البطل، وإنما بالطبع لغز الرغبة الأنثوية
    arzunun gücü yeni bir hayat yarattı. Open Subtitles قوة تلك الرغبة لإنشاء حياة جديدة
    1956'da. "arzunun Yansıması" adında bir filmin setinde çekilmiş. Open Subtitles 1956، إنها مجموعة من الصور من فلم إسمه " تفكير في الرغبة "
    İncil dersi arzunun düşmesiyle ilgiliydi. Open Subtitles حصة الأنجيل اليوم كانت عن الوقوع فِىَ خطيئة الشهوة. ألم تتعلم أي شىء؟
    Çünkü olayı evrimsel bir bakış açısıyla değerlendirdiğimizde çoğalma arzunun bir kölesi olmuş durumdasın. Open Subtitles انت عبدة لرغبتك فى التكاثر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more