"asansördeki" - Translation from Turkish to Arabic

    • المصعد
        
    Yüz tanıma programını kullanan eleman asansördeki adama uygun bir tanım buldu. Open Subtitles رجل التعرف على الوجوه لدينا تعرف على الرجل الذي كان في المصعد
    Yüz tanıma programını kullanan eleman asansördeki adama uygun bir tanım buldu. Open Subtitles رجل التعرف على الوجوه لدينا تعرف على الرجل الذي كان في المصعد
    Şimdi asansördeki gibi yapayalnız olarak, küçük metal parçası istediği şekilde hareket etmekte serbest. TED والآن أصبح المجسم .. وحيداً في المصعد وهي حرة لكي تتصرف كما تريد
    asansördeki bir adam 'Billy Graham'ın bu otelde kaldığını duydum. TED وعلى متن هذا المصعد سمعت أحدهم يقول سمعت أن بيللي جراهام يمكث في هذا الفندق
    asansördeki insanlar. Open Subtitles ولكن العديد من الاحداث الغريبة تحدث لي الناس عند المصعد
    Ya asansördeki kız ortaya çıkarsa Benim bir ahmak olduğumu düşünecek. Open Subtitles ماذل لو إكتشف فتاة المصعد ذلك؟ سوف تظن بأنني لعوب.
    Sen asansördeki diğer kıza aşıksın. Open Subtitles لقد وقعت في الحب مع فتاة أخري في المصعد.
    Bence asansördeki kız hâlâ hayatta. Open Subtitles وأعتقد أن الفتاة التي كانت في المصعد حية
    asansördeki şu herifte bir şeyler var... Open Subtitles لدي شعور غريب حول ذلك الشخص الذي رأيناه في المصعد
    asansördeki şu herifte bir şeyler var... Open Subtitles لدي شعور غريب حول ذلك الشخص الذي رأيناه في المصعد
    asansördeki o adam,onlar için çalışıyor. Open Subtitles ذلك الرجل الذي كان في المصعد ، انه يعمل لديهم
    Şey, asansördeki kıza Justin Timberlake ile yaptığımız şarkıda arka planda şarkı söyleyebileceğini söyledim. Open Subtitles حسنا, أخبرت الفتاة في المصعد.. انها تستطيع أن تغني معي في هذا العمل الي أقوم به مع جاستن تمبريلك
    Bay Treves'in anlattığı hikâye, asansördeki hizmet dışı yazısı hatta Camilla'nın ölmesi bile bağlantı yapmamı sağlayamadı. Open Subtitles الرواية التى اخبرنا بها السيد تريفز, واعلان ان المصعد معطل, حتى بعد موت كاميليا ,لم استطع ربط الأحداث.
    Ama şunu söyleyebilirim ki asansördeki insanların hepsi çarpışma anında ölmüşler. Open Subtitles لكني أؤكد لك أن جميع من استقل هذا المصعد قد مات قبل اصطدامه بالأرض.
    Miles'ın asansördeki görüntüleri Open Subtitles ليس هذافقط، مايلز كان لديه كاميرات مراقبة في غرفة المصعد
    Her şey müthişti. Ta ki asansördeki o güne kadar. Open Subtitles كل شئ كان على افضل حال حتى فى يوم ما ، فى المصعد..
    Sizi duyamıyorum. asansördeki hoparlör sayesinde karşılıklı konuşabilmemiz gerekiyordu. Open Subtitles لا أستطيع سماعك المايكرفون الذى فى المصعد معطل ولكن يمكنكَ أن تسمعنى
    asansördeki eleman hidrojen bombası sandı. Open Subtitles الرجل الذي في المصعد ظن أنها قنبلة هيدروجينية
    Yüz tanıma programı, asansördeki adamı buldu. Open Subtitles تطابق في الصورة وجدت احد من المصعد لديه جواز سفر سوداني
    Depodaki ve asansördeki adamları bildirmeyi de unutma. Open Subtitles ولا تنسَ الرّجل الذي في غرفة .التّخزين والرّجل الذي في المصعد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more