"ashley'in" - Translation from Turkish to Arabic

    • آشلي
        
    Ashley'in "piercing"i anlatacak. Open Subtitles هي كَانتْ سَتُخبرُني عن ثُقْب آشلي الجديد
    Polis bana Ashley'in öldüğünü söyleyene kadar haberim yoktu. Open Subtitles أنا لم أضع معا حتى قالت الشرطة لي أن آشلي قد مات.
    Ashley'in derslerinden neden bu kadar haz aldığını şimdi daha iyi anlıyorum. Open Subtitles يمكنني الآن بالتأكيد أن أفهم لماذا آشلي تستمتع في حصتك كثيراً
    Siz kim oluyorsunuz da Ashley'in bunu yapabilecek nitelikte olup olmadığına karar veriyorsunuz? Open Subtitles و من أنتَ لتقرّر إن كانت (آشلي) قادرةً على تأمين ذلك أو لا؟
    Mary Kate ve Ashley'in aslinda iki farkli insan olduklarini anlayip anlamayacagini test ettikleri bir ask üçgenini anlatiyor. Open Subtitles ثلاثي غرام حيث الصغيرتان (ماري كيت) و(آشلي) ينهجان تجربة لرؤية ما إذا استطعت الإدراك بأنهما شخصان مختلفتان
    Ve henüz doğrulanmamış bir bilgiye göre kızı Ashley'in.. Bankada rehine kalanlardan birisi olduğu yönündeydi. Open Subtitles وننتظر تأكيداً بأنّ ابنته (آشلي) هي إحدى الرهائن بالفعل
    ...Carney'in boğucu egemenliği altındaki sığır eti endüstrisi ile Bayan Sarah Ashley'in ne işi olur anlamıyorum. Open Subtitles إنتهيت من الرؤية ما الذي ستفعله السيدة (ساره آشلي) مع إحتكار (كارني) الخانقة لصناعة لحم البقر
    Bay Fletcher, çocuk elimizde ve Lord Ashley'in kâtil zanlısı olarak aranmakta olan Kral George'u tutukladık. Open Subtitles سيد (فليتشر) لقد إعتقلنا ذلك الصغير ومن منطلق واجبنا إعتقلنا المشتبه به في مقتل اللورد (آشلي) الملك (جورج)
    Bayan Ashley'in misyondaki ne üdüğü belirsiz bir çocuğu görmek uğruna karıma mesaisini çalışsın diye nasıl ısrar ettiğini biliyor muydun? Open Subtitles أتعلم أن السيدة (آشلي) أصرّت أن تعمل زوجتي بدل نوبتها؟ لكي تتمكن من الذهاب لرؤية الطفل المختلط في الإرسالية
    İkiniz Ashley'in şutlama işiyle ilgilenin, hemen. Open Subtitles أنتما الاثنتان اذهبا وتوليا مسؤولية هجر رجل (آشلي).
    Senle Ashley'in ikinizin de insanı delip geçen gözleriniz var. Open Subtitles أنتِ و(آشلي), كلاكما تمتلكان العينان الثاقبتان ذاتهما.
    Ama sende Ashley'in umurunda olmayan bir şey var. Kalp. Open Subtitles لكنّك تمتلك الشيء الذي لا تهتم به (آشلي): "القلب".
    Senle Ashley'in bir arada olması sandaletle çorap giymek gibi bir şey. Open Subtitles عودتك أنت و(آشلي) لبعضكما بنفس جودة الجوارب والحذاء.
    Ashley'in olduğu her yeri bildin. Open Subtitles لقد عرفتِ جميع الأماكن التي ستتواجد بها (آشلي).
    Tamam, Ashley'in Resmi Savunma Dairesi'ne onu vuran adamı nasıl yasal olarak öldürebileceğini halletmek için gittiğini düşünüyorsun. Open Subtitles إذن تعتقد أن (آشلي) كانت بمكتب الدفاع العام لتحاول معرفة كيف تقتل وبشكل قانوني الرجل الذي أصابها؟
    Ashley'in omzuna Hope'unda göğsüne ateş etti. Open Subtitles أطلق النار على (آشلي) في كتفها وعلى (هوب) في صدرها
    Bak, biz olmasaydık, Ashley'in adını bile öğrenemezdiniz. Open Subtitles انظر، بدوننا لم تكونوا لتحصلوا (على اسم (آشلي
    Ashley'in bilgisayarında günlük ya da roman isimli bir şey gördün mü? Open Subtitles هل ترى أي شئ بكومبيوتر (آشلي) مُعَنْوَن بـ"مذكرات" أو "رواية"؟
    Şu an bizim işin Chris'in doğruyu söyleyip söylemediğini bulmak doğruyu söylüyorsa da Ashley'in başladığı işi bitirip onu hapisten çıkarmak. Open Subtitles (مهمتنا الآن هي تأكيد أقوال (كريس (وعندها، ننهي ما بدأته به (آشلي ونخرجه من السجن
    Ashley'in eski kocası tanıklığının ihtiraz kaydı olduğunu söyledi. Open Subtitles زوج (آشلي) السابق قال إنّها كانت مترددة حول الشهادة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more