Buradaki habere göre asistanımla ilişkim varmış. | Open Subtitles | وتنص هذه المادة التي لها علاقة مع مساعدي. |
Sizi asistanımla tanıştırayım Profesör Snape. | Open Subtitles | دعوني أقدم لكم مساعدي بروفيسور سنيب |
Hayır tabiki. asistanımla hepsini size göndereceğim. | Open Subtitles | كلا بالطبع سأجعل مساعدي يجمعها لك |
Bana düşen iş, orada hareketsiz bir şekilde durmaya çalışmak, kameranın konumunu ayarlamak, asistanımla işbirliği içinde çalışmak ve vücudumun arkasında kalan renk ve şekilleri vücudumun ön tarafına çizmekti. Arka plan basit ise genellikle üç ya da dört saat ayakta kalıyorum. | TED | ومهمتي الوقوف هناك، دون حراك، إعداد وضع كاميرا، و التنسيق مع مساعدي و رسم الألوان و الأشكال الموجودة ورائي على واجهة جسدي. عندما تكون الخلفية بسيطة، عادة يتطلّب الأمر وقوفي مدة تتراوح بين 3 إلى 4 ساعات. |
O seksi küçük şirine beni asistanımla aldattı. | Open Subtitles | هذه العجوز الصغيرة المثيرة خانتني مع مساعدتي |
Radyodan mısınız? Bir saniye, asistanımla görüşeyim. | Open Subtitles | يجب أن أكلم مساعدي |
- Seni yeni asistanımla tanıştırayım. | Open Subtitles | أقدم لك مساعدي الجديد |
Robin, asistanımla yatamazsın. Burada bir iş yürütmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | روبن) ، لا يمكنكِ النوم مع مساعدي) انا احاول ان ادير عملاً هنا |
Robin asistanımla yatmaya başlayana kadar harikaydı. | Open Subtitles | حسناً ، لقد كان رائعاً حتي بدأت روبن) في مغازلة مساعدي) |
Kardeşinin asistanımla yakınlaşması canımı sıktı. Başkaları bu durumu.. | Open Subtitles | أن غاضبة قليلاً من أخاك لدخوله في علاقة مع مساعدتي |
Şey, demek istediğim, duyduysa bile, asistanımla aşk yaşantımı konuşmuyorum. | Open Subtitles | أعني لو كانت قد سمعت شيئاً كما لو أنني أتحدث مع مساعدتي في حياتي العاطفية |