| Eğer profesyonel olarak gelişim sağlama imkanım yoksa Asistanınız olmaya devam edemem. | Open Subtitles | ايمكننى تجربة نظارتك ؟ - لا- لا يمكننى الاستمرار بأن اكون مساعدك |
| Onu öldürten aramayı Asistanınız yapmış, biliyor musunuz? | Open Subtitles | سيد " كولين " هل أنت مدرك بأن مساعدك وضع إتصالاً تسبب بقتله ؟ |
| Buraya sizin Asistanınız olmak için geldim. | Open Subtitles | لقد جئت لهذه المدينة لأكون مساعدك سيدي |
| Yeni Asistanınız olduğumu söyledim ve siz onu ziyaret edinceye kadar onu bir motele yerleştirdim. | Open Subtitles | شرحتُ لها أنّي مُساعدك الجديد وأنّي أريدها أن تبقى في فندق حتى تقوم أنت بزيارتها. |
| Nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum ama bu sene Asistanınız olamayacağım. | Open Subtitles | لكن لا أستطيع أن أكون مساعدكِ بالتدريس هذه السنة. |
| Asistanınız nerede olduğunuzu bilmiyordu. | Open Subtitles | مساعدك لم يعرف أين كنت |
| Asistanınız olmak benim için bir onurdur, Bay Haneke. | Open Subtitles | إنه لشرف كبير لى أن أكون مساعدك يا سيد (هينيك). |
| Asistanınız burda olduğunu söyledi o yüzden... | Open Subtitles | -أنا آسف، قال لي مساعدك أنك هنا |
| Evet, bu sabah Asistanınız aradı. | Open Subtitles | نعم، مساعدك اتصل هذا الصباح |
| Bay Donaghy, Asistanınız sizi arıyor. | Open Subtitles | (إن مساعدك يبحث عنك يا سيد (دونيغي |
| -Sizin Asistanınız olmak. | Open Subtitles | أنْ يَكُونَ مُساعدك |
| Cerrahi Asistanınız Albert Becker ile seks yaptınız mı? | Open Subtitles | وهل مارستِ الجنس مع مساعدكِ في العمليات الجراحية " ألبيرت بيكر"؟ |
| Bay Lee ile çalışanın sadece Asistanınız olmadığını düşünüyorum. | Open Subtitles | والآن، أتوقّع أنّ ليس مساعدكِ فحسب منْ كان يعمل مع السيّد (لي). |