Aslında efendim, kış içkileri menüsüne yeni geçiş yaptık. | Open Subtitles | في الحقيقة سيدي نحن للتو تحولنا الى قائمة مشروبات الشتاء |
- Aslında, efendim... - Carter. | Open Subtitles | في الحقيقة سيدي - كارتر - |
- Aslında efendim, olabilir, Tok'ra... - ... Goa'ul'dan farklı olduklarını biliyorum. | Open Subtitles | - في الواقع سيدي تستطيع التوك رع يعتبرون نفسهم مختلفين |
Aslında efendim, daha çok "ne yaptı" olacaktı. | Open Subtitles | في الواقع, سيدي,إنها تبدو أكثر من ماذا |
Aslında efendim, kanama uzun bir süreçtir. Kapıya açıIması için zaman... | Open Subtitles | في الحقيقة يا سيدي النزيف سيكون عملية بطيئة لتعطي للبوابة وقتاً لكي |
Aslında, efendim... doğru bir şekilde ele alarak, bu durumu kendi avantajımıza çevirebiliriz. | Open Subtitles | .. أتعرف؟ في الواقع يا سيدي .. اذا تعاملنا مع الأمر بشكل صحيح |
Aslında efendim, çoktan sizin hayatınızı anan destansı bir şiir yazmaya başladım. | Open Subtitles | في الواقع, سيدي لقد بدأت في تأليف, أغنيةشعبيةبطوليةتحكيقصةحياتك . |
Aslında, efendim, o kafasında kılıç olan bir at. | Open Subtitles | في الحقيقة يا سيدي إنه حصان مع سيف في رأسه |
Aslında, efendim, nöbetim başlamak üzere, bu yüzden... | Open Subtitles | في الحقيقة يا سيدي, نوبتي على وشك البدء لذا علي الدخول.. |
Aslında efendim bu davayı birlikte almayı umuyorduk biz. | Open Subtitles | في الواقع يا سيدي, كنا نأمل أن نعمل على القضية معاً |
Aslında, efendim onlar... | Open Subtitles | في الواقع يا سيدي ...إنهما لا |
Aslında efendim,... | Open Subtitles | - ...في الواقع يا سيدي - |