"asla pes" - Translation from Turkish to Arabic

    • يستسلم أبداً
        
    • تستسلم أبدا
        
    • يستسلم ابداً
        
    • نستسلم أبداً
        
    • لا ييأس
        
    • تستسلم أبداً
        
    • تستسلموا أبدا
        
    • تستسلمين أبدا
        
    Neden dersen, onun asla pes etmeme ninja felsefesinde hiçbir tereddüt yok. Open Subtitles لماذا؟ لأنه لايوجد هناك تردد في طريقِته كنينجا، إنه لا يستسلم أبداً
    Fakat şimdiye kadar bir şey öğrendiysek o da, Letsatsi'nin asla pes etmeyeceğidir. Open Subtitles ولكن لو كان هناك شئ واحد تعلمناه من هذه القصة ليتساتسي لا يستسلم أبداً
    asla pes etmedi. Open Subtitles شخص يستطيع الجميع الأعتماد عليه لم يستسلم أبداً
    O asla pes etmeyen bir savaşçı. Open Subtitles وقالت إنها هي أحد الناجين أن لا تستسلم أبدا.
    Ona bir de şimdi bak. Uyku uyumadı ama hala ayakta. asla pes etmez. Open Subtitles أنظرى إليه الآن ، إنه لا ينام إنه لا يستسلم ابداً
    Hayır, çok geç değil. asla pes etmek yok. Open Subtitles لا , لم يفت الأوان , نحن لا نستسلم أبداً.
    Norris çok yakına gelmiş olmalı. O asla pes etmez. Open Subtitles -لابد أن "نوريس" قريب، إن لا ييأس
    asla pes etme; hayat ne kadar zor olursa olsun. Open Subtitles .. لا تستسلم أبداً . مهما صعبتْ عليك الحياة
    "asla pes etme." derdi hep. Open Subtitles كان شعاره "لا تستسلموا أبدا".
    Artı, her zaman sınırlarını zorlaman, ...hep iyimser olman ve asla pes etmemenden de. Open Subtitles كما أنكِ دوما تبذلين أقصى ما في وسعك وأنتِ دوما متفائلة ولا تستسلمين أبدا
    Ama biliyor musun Rick dede o güçlü biri ve asla pes etmeyecek. Open Subtitles لكن أتعلم ماذا يا جدي؟ إنه قوي ولن يستسلم أبداً
    Pekala, karşımızda hızlı, zamanda yolculuk yapabilen ve asla pes etmeyen bir şey var. Open Subtitles حسناً، إنه سريع و يسافر عبر الزمن، إنه لا يستسلم أبداً
    Benim için yapabileceği her şeyi yaptı -- bir tedavi merkezinden diğerine çok uzun yollar gitti, en iyi seçeneği aradı, hepsinden önemlisi, asla pes etmedi. Öte yandan pek çok güçlükle karşılaştı, çalışma ve yaşam standartları açısından. TED والذى فعل كل ما بوسعه من أجلى ينتقل لمسافات طويلة من مركز علاجى لآخر بحثاً عن أفضل دواء وفوق كل ذلك لم يستسلم أبداً على الرغم من الصعوبات التى واجهته من ناحية العمل و جودة المستوى المعيشي
    - "Çapkınlık, parasızlık ve saldırıda" - "Wilder asla pes etmez." Open Subtitles بانغينغ بروك و بيلتز - وايلدر لا يستسلم أبداً -
    Sue bir ezik iyimserdi, ve ezik iyimserler asla pes etmezler. Open Subtitles والأحمق المتفائل لا يستسلم أبداً
    Ona bırakmalısın. asla pes etmez. Open Subtitles أنت ستساعده في ذلك هو لنّ يستسلم أبداً
    Uzunca bir zaman önce uğrunda bedel ödemeye değer birini bulduğunda asla pes etmemen gerektiğini öğrendim. Open Subtitles تعلّمتُ قبل وقتٍ طويل أنّ مَنْ يجدشيئاًيستحقّالقتالمِنْ أجله ... لا يستسلم أبداً
    Sen asla pes etmiyorsun. Open Subtitles أنت لا تستسلم أبدا
    asla pes etmeyin. Open Subtitles {\cH2BCCDF\3cH451C00}.لا تستسلم أبدا
    Evet, asla pes etmez. Open Subtitles اجل,انه لا يستسلم ابداً
    Biraz kaz, biraz dinle, asla pes etme. Open Subtitles نحفر قليلاً ونصغي قليلاً ولا نستسلم أبداً
    - Aslında nasıl biri olduğunu biliyorum ve bu kişi asla pes etmez Oliver. Open Subtitles "أعلم من تكون في صميمك يا (أوليفر)، وإن ذلك الشخص لا ييأس!"
    O, ben ve ailemin hayatını korumak için kendini feda edip benim için kendini riske attı. Bu yüzden ben de asla pes etmeyeceğim! Open Subtitles ضَحّت بنفسها لحِماية حياتِي وعائلتِي هي لن تستسلم أبداً
    asla pes etme! Open Subtitles لا تستسلموا أبدا!
    Güçlü ve asla pes etmez anlamında amansız dedim. Open Subtitles أي عنيدة بمعني قوية وأنكِ لا تستسلمين أبدا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more