Isırığının, bir aslandan yedi kat büyük olmasına rağmen ondan daha az güçte olduğu hesaplanmıştır. | Open Subtitles | الحسابات إستنتجت ان عضتها كانت أقل قوة من عضة الأسد على الرغم من كونه سبع مرات أكثر ثقلاً |
Hesaplamalar, ısırığının bir aslandan daha az güçlü olduğunu ortaya koydu. | Open Subtitles | أشارت الحسابات أن عضّته أقل من قوة عضة الأسد |
Erkekler avcıdan ava dönüşünce kızlar da aslandan fareye dönüşür efendim. | Open Subtitles | الفتاة يمكنها أن تحول الأسد إلي فأر هذا الرجل تحول من كونه صيد إلي كونه هدف |
Kafesteki aslandan beter bu. Becerilebilecek gibi değil. | Open Subtitles | هو أسوأ مِنْ أسد في قفص أنْ لا يكون شد معه |
Bir aslandan söz ediyoruz. Aslanlar bizim gibileri yer. | Open Subtitles | نحن نتحدث هن أسد الأسود تأكل الحيوانات مثلنا |
aslandan daha hızlı koşabileceğini mi sanıyorsun? | Open Subtitles | هل تظن انك ستجرى اسرع من الاسد. هل جُننت؟ |
Pekala.Bizi o aslandan kurtardığın için teşekkürler. | Open Subtitles | حسنا , شكرا جزيلا لكِ لانقاذنا من ذلك الاسد |
Altın aslandan topuzlu o kılıcı kim sana verdi? | Open Subtitles | من أعطاكِ ذلك السّيف ذو الأسد الذّهبيّ على مقبضه؟ |
Bunu aslandan aldım ve öğrendim. | Open Subtitles | هذا ما تلقيته من الأسد ، و قد تعلمت |
Bunu büyük aslandan aldın. | Open Subtitles | حصلت على ذلك من ذاك الأسد العظيم |
Hayır, yaşayacak. Ben aslandan söz ediyorum. | Open Subtitles | كلا , سوف يعيش أنا أتكلم عن الأسد |
Ama o sırada onları takip eden aslandan bihaberlermiş. | Open Subtitles | لكنهم لم يدركوا بأنّ الأسد يطاردهم. |
Neden bir tane de aslandan almak için gitmiyorsun? | Open Subtitles | لم لا تذهبي للحصول على واحدة من "الأسد" أيضاً |
Ve asla o aslandan vazgeçmeyeceğim.. | Open Subtitles | ولن أُسلم هذا الأسد أبداً. |
aslandan kaçman gerekirse, bir ağaca doğru kaç... fakat önce ağacı, yılan var mı diye kontrol et ve her zaman ayakkabılarını akrep var mı diye kontrol et. | Open Subtitles | واذا اردتي الهروب من أسد اتجهي الي شجرة لكن اولاً تفقدي الشجرة لكي لا يكون بها أفاعي ودائماً تفقدي حذائك من العقارب |
aslandan daha cesur, öküzden daha kuvvetli, sanki tanrılar bizzat şekil vermiş gibi bir vücuda sahip birine. | Open Subtitles | مع رجل أشجع من أسد أقوى من ثور ، وبهيئة رائعة كما لو أنه نُحت من قبل الآلهة بأنفسهم |
Bir bufaloyu nasıl yakalayacaklarını bir su çukurunu nasıl bulacaklarını ve aslandan falan kaçarken bir ağaca nasıl tırmanacaklarını bilmek zorundaydılar. | Open Subtitles | لقد أحتاجوا أن يتعلموا كيف يمكن أن يصطادوا ثور و يجدوا منبع مياه و أن يتسلقوا شجرة لو تتم مطاردتهم من أسد أو ما شابه |
Yaratık diye söylediği perişan görünümlü dişsiz bir aslandan başka bir şey değil. | Open Subtitles | الذي يَدْعوه الـ (مانتيكور) ييبدو أنه لا أكثر مِنْ أسد هزيل بلا أسنان |
Annen sana aslandan bahsetmedi mi? | Open Subtitles | أمك لم تخبرك على الاطلاق بخصوص الاسد |