"aspen" - Translation from Turkish to Arabic

    • أسبن
        
    • آسبن
        
    • أسبين
        
    • اسبن
        
    • آسبين
        
    • اسبانيا
        
    • اَسبن
        
    • أسبانيا
        
    • اسبين
        
    Aspen Cezaevi'nde altı aylık cezanı doldurmuşsun. Aramıza hoş geldin, vatandaş. Open Subtitles حكم ستة شهور فى سجن أسبن مرحبآ بك مرة أخرى كمواطن
    Pazar'a doğru beni Aspen Lodge'de bulabilir misin? Open Subtitles هل يمكن أن تجلبه لي في منتجع أسبن خلال الأحد؟
    Bazen onları Jackson Hole ya da Aspen gibi tatil yerlerinde görürsünüz. TED وأحياناً ما يمكنك رؤيتهم في مناطق العطلات مثل جاكسون هول أو آسبن.
    Geçenlerde Aspen'e gittim ve bu şarkıya takıldım. TED لقد ذهبت إلى آسبن مؤخراً وقد صادفتني هذه الأُغنية
    Aspen Enstitüsü'nde bir şey başlattım: ''Weave: The Social Fabric.'' TED أنا بدأت شيئاً في معهد أسبين يُدعى "الحياكة: النسيج الاجتماعي."
    Aspen'de kayak kulübesi, antika arabaları olan bir herif için. Open Subtitles اتعلمين مع سكن التزلج الخاص به في اسبن والمجموعة التي يمكلها من السيارات القديمة
    Aspen'de yapılacak acil strateji toplantısı. Open Subtitles الجلسة الطارئة لمناقشة مشكلة العقد مع , آسبين
    Aspen Cezaevi. Dava kapanmıştır. Götürün onu. Open Subtitles خمس سنوات فى سجن أسبن للتأديب القضية اغلقت.
    Cezan, burada da belirtildiği gibi, hemen başlamak üzere, Aspen Cezaevi'nde yaşam boyu hapse dönüştürülmüştür. Open Subtitles العقوبة ستكون سجن مؤبد فى سجن أسبن للعقوبات وسينفذ فورآ كما هو مكتوب
    Yaşam standardını inkar etmesi gerekmez... özellikle şuradaki kocası Aspen'deki metresi için... bir aşk kulübesine dört milyon dolar para verirken. Open Subtitles يَجِبُ أَنْ لا تنكرَ مستوىُ معيشتها خصوصاً عندما زوجها هناك افرغ أربعة مليون على كوخ حبِّ لعشيقتِه في أسبن.
    Seni Aspen Polisi'ne davet etmek istiyorum. Open Subtitles أريد أن أدعوك الى مكتب شرطة الشريف في أسبن
    Aspen oldukça gösterişliymiş. Hatta ayyaşlar bile daha iyi görünüyor. Open Subtitles يارجل، إن أسبن تبدو غالية حتى السكرون يبدون أجمل
    Işte soldaki eşimin hasta olan ayağı ve şimdi 4 ay sonra iyi bir şekilde Aspen'de doğa yürüyüşü yapıyor. TED وفي الصورة ترون ركبة زوجتي المعطوبة وفي الصورة المقابلة تمارس التنزه الجبلي منذ اربعة اشهر في آسبن وحالتها ممتازة
    Bir kişilik daha yer var, Eğer Aspen'e gitmek istersen. Bunu da nereden buldun? Open Subtitles هناك مكان واحد باقي ,اذا أردت الذهاب الى آسبن.
    Aspen'de kıçının donması nasılmış görsün. Open Subtitles اتركه يرى ما الذى سيحبه عندما تتجمد مؤخرته فى آسبن
    Aspen'e gidip çantasını kaybeden kızı bulmak istiyorsun. Open Subtitles انت تريد أن تذهب الى آسبن وترى الفتاة التي فقدت حقيبتها
    Cesetlerin otopsilerini istiyorum-- Wheaton, White Flint, Aspen Hill-- sabaha bitecek. Open Subtitles أريد تشريح الجثث في وايتون ، وايت فلاينت و تل أسبين افعل ذلك اليوم
    Wheaton, White Flint, Aspen Hill, Silver Spring. Open Subtitles ويتون ، وايت فلاينت تل أسبين ، سيلفر سبرينج
    Aspen'da çabucak atlattığına bahse girerim. Değil mi? Open Subtitles أنا أراهن أنك تجاوزت الأمر بسرعة في أسبين, صحيح?
    Mort, sen Aspen'de değil miydin? Open Subtitles هال مرحبا مورت كيف حالك ؟ لقد ظنيت انك في اسبن
    Aspen'e gideceğim ve... Bob Thomas'la bir şeyler içeceğim. Open Subtitles أسافر إلى آسبين وأتناول الشراب مع بوب توماس
    Jenny'i Aspen'e götüren kız. Open Subtitles فتاة ذهبت عائلتها الى اسبانيا وذهبت معهم
    Bir daha cüce gördüğünüzde, Aspen'e söyleyeceğiz. Kendisi yarı devdir. Sanırım, devler cüceleri yer, değil mi? Open Subtitles وإذا رأيت الجن مجدداً أخبري اَسبن , فهي نصف عملاقة والعمالقة يأكلون الجن , أليس كذلك ؟
    Üç yıl önce Aspen'de kayıyordum. Güzel bir ülke. Open Subtitles كنت أتزلج في أسبانيا قبل ثلاث سنوات أنها بلاد رائعة
    Manhattan'a, Palm Beach'e, Aspen'e gönderebilirsiniz ama burası olmaz. Open Subtitles اطلب مني الدفع في (مانهاتن),(بالم بيتش),(اسبين) لكن ليس هنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more