Yani daha az atık madde üretiyorsunuz ve bu atık madde inek gübresi kadar çevreye zararlı değil. | TED | فعند إذن تكون كمية الهدر أقل، والنفايات التي لديك ليست نفايات ضارة بالبيئية كما هو الحال مع روث البقر. |
Yani zehirli atıktan plastiğe kadar her şeyi yiyebilirler. Ve yağ ve batarya gücü gibi atık madde üretebilirler, hatta minik gerçek altın külçesi bile. | TED | وهذا يعني أنهم يستطيعون أكل كل شيء من النفايات السامة إلى البلاستيك، ويستطيعون إنتاج نفايات مثل الزيت والطاقة وحتى شذرات صغيرة من الذهب الحقيقي. |
Mezbahanın atık madde tankı taşmış. | Open Subtitles | فيضان نفايات سامة في المسلخ |
Orada her yıl tam üç yüz kırk kilo atık madde soluyorsun. | Open Subtitles | 750رطل من النفايات تتنفسها كل سنة |
Son zamanda üzerinde çalıştığımız bir proje yeni bir biokütle enerji santrali tasarlamak --organik atık madde kullanan bir enerji santrali. | TED | والمشروع الذي كنا نعمل عليه قريبا جدا هو تصميم محطة طاقة الكتلة الحيوية الجديدة -- محطة لتوليد الكهرباء تستخدم المواد العضوية من النفايات. |